Yalnızım yine yolarda gülüm,
Gecenin üç buçuğu.
Uyurum diye uzanmıştım arabamın içinde,
Radyoda güzel bir şarkı çalıyordu Fatih Kısaparmak'tan,
Öyle buram buram sevda, öyle çok hasret kokuyordu ki,
Gözlerimi de radyoyu da kapatamadım,
Yıldızlar doldursun gecelerini,
Sevgi sözcükleri hecelerini,
Gönlün sevse bile nicelerini,
Şair olamazsın, şiirle yaşa,
Aşkın büyüsüyle, sihirle yaşa...
Hani yemin etmiştin unutacaktın beni,
Yine mi çıkıp geldin, seni yalancı seni,
Hani, bizim aşkımız bitti artık diyordun,
Söyle pişman mı oldun, üzdüğüne sen beni...
Senden hep kaçıyordum, çünkü çok seviyordum,
Gençlik yıllarım hep özlemle geçti,
Bulmuşken gönlümden çıkıp ta gitme.
Hasret alev-alev bağrımı yaktı,
Sen de kalan ömrü yakıp ta gitme...
Yüreğimde sevdan nakış-nakışken,
Tam talihe küsüp, gülüp geçerken,
Sen karşıma çıktın bir akşam üstü.
Vurgun gönlüm yalnızlığı seçerken,
Sen karşıma çıktın bir akşam üstü…
Yılların özlemi içimde çıra,
Fidanken dalımdan inmezdi kuşlar,
Küsersem boynunu eğerdi başlar,
Kocadık, akarken gözümden yaşlar,
Silecek bir ele hasretim gönül…
Uzardı geceler olmazdı sabah,
Bakma benim böyle suskun halime,
Bülbül iken sus-pus olmuş dil benim.
Zaman oldu isyan ettim Mevla'ya,
Ömür boyu ceza yemiş kul benim...
Dostlarım düşmana hasret ettiler,
Aşk için şu gafil ömrü harcadın,
Ben bunu yanına koyamam gönül.
Sevgimi oyuncak sanan kimseyi
Alnımdaki terim sayamam gönül…
Alın teri dedim, emektir emek,
İçimizdeki dergahta tapınacak yar bulunmaz,
Gülüme gülşen bulunur. bahtıma didar bulunmaz,
Faslı-ömür zararda hep, ahvalinde kar bulunmaz,
Kelamı-külliyesine, dosttan itibar bulunmaz...
Sevsek suç, sevmesek kusur, demine karar bulunmaz,
Yan muradım hallerine, poyraz esti küllerine,
Bülbül konmaz güllerine, baharı neylesin gönül.
Dost bildiğin kapın çalmaz, ölsen namazını kılmaz,
Kaderin bu, yüzün gülmez, ezelden böylesin gönül…
Kuş olsan kanadın tutmaz, çiğ düşsen güneş kurutmaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!