Varlık ile yokluk arasında,
Geliş gidişlerin uçsuzu bucaksızı…
Yok işte umut,
Çalakalem yazıldı hayatım kalakaldım,
Ateşten gömlek giydim de tek sana yandım…
Bir tek sana, bir tek sana yandım.
Ölen ölene, ölen ölene
Şu gönül kabristanında ölen ölene
Nesi var nesi yok bırakıp geride
Gencisi yaşlısı ölen ölene
Giden gidene, giden gidene
Ayı ışığında yürürüm güneşe küs yüreğim,
Yollara vururum bedenimi,
Ve yarım kalan hayallerimi…
Sen, hayallerin neresindesin?
Diyar diyar gezersin de bana gelmen zor olur…
Mevsimler değişse bile tüm ömrün kış olur…
Bensiz kurduğun o yuvan o gönlüne dar olur…
Hafife alsan bile duyguların mahpus olur…
Ömürden gitti,
Saçımın bir akı etmez
İnsan yığıntıları…
Ne bir hayra yoramazsın,
Ne bir düzene koyamazsın,
Çıkar olunca önü arkası;
Yükseklerden düşesim var
Kalkıp yine sana koşasım var
Ama ayaklarım kırık bu defa
Hem de sen kırdın bu defa
Ne varsa yok ettin
Önce sen gittin
Gözleri güzeldi…
Herkes bakardı…
Ben bakışlarını sevdim..
Aklım hep onda kaldı…
Arabesk günlerin çileli yıldızı,
Sen, yoksul sokakların fakir kızı,
Sen, gören gözlerin gönül hırsızı…
Nasıl da bırakıp gittin bir anda?
Her yanım isyan, her yanım sızı.
Yıllar öyle çabuk geçse bile,
İlk günkü gibi aklımdasın…
Sevdan kor olmuş içimde,
Gözümü kapasam o an yanımdasın..
Ellerin gittiler benden öylece uzağa,
Öyle bir rüyasın ki
Uyanırken gerçek gibi
Öyle bir sevdasın ki
Gittin ama gelecek gibi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!