Ne vahşet ki, bu soykırımın görülmemiş emsali
Geçmişte olduğu gibi devam ediyor, Kafkasya misali
Bu topraklara bilmem ne kadar mayın ekilmiş
Hasat zamanı gelince kol bacak biçilmiş
Hürriyettir beklediğimiz yar
Olmazsa olur Kafkasya başımıza dar
Zulme karşı çekilmiş bir duvar
Çerkez-i, Çeçen-i, Lezgi, Avar
Sivas 2000 murad-i
Bir mısra şiir dile gelsin diye
Ol cezbeden bir zerre tatmak gerek
İnceden inceye her şey anlatılsın diye
Ol kaktüsü şefkat ile sevmek gerek
Bir mısra şiir yazmak için
İlham kaynağını bulmak gerek
Şemalı hayalimden bir türlü gitmiyor
Uykularım bölünüyor uyku tutmuyor
Bu kara günde güneş neden doğmuyor
Bak baka bilirsen
Aşk sevdamın gece kuşu
Arzı gülle diyerek sürsem namluya
Hacet var mı nedenini sormaya
İnsanlıktan eser olmayan zorbaya
Haddini bildirmeye ahdim var
Güneş doğduğunda dağ başından
Önüm şark ardım garp
Ne yana dönsem harp
Solum maşrık sağım mağrip
Kimler çıkacaktı, harpten galip
Sivas 04.06.04
Dağıstan muhacirlerine ithafen...
Bebek yatıyordu, cansız beşikte.
Annesi uzanmış, başı eşikte.
Son nefesi vermiş, savaşmış baba.
Kan akıyor, göğsü delik deşikti.
Küçücük dünyamdan
Dünyanın seyrine daldım
Dünya ne kadar geniş
Ben o kadar dardım
Sivas 24.02.04
Gurbet elin ocağı, tüter isli bacası
Gel sılaya sılaya, gör sılayı sılayı
Başı duman dağları, geçit vermez yolları
Gel sılaya sılaya, gör sılayı sılayı
Düğün dernek alayı
Ben vatanından uzak diyarlarda
Yavru bir kartalım
Kanadım burkuk,
Uçmaya takatim yok
Zaten kanadımda yok
Hayallerimle avunur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!