Sakınmak seni herşeyden..
Değmesi elinin bir direksiyona
yahut tutması bir merdiven korkuluğunu..
Kıskanmak işte hayata dair ne varsa..
Yazmasam olmaz içimdeki huzuru
acılardan sıyrılıp yazmasam olmaz,
olmaz işte,
bulutlarımı dağıtan bu sevinci,
bu gurur okşamasını yazmasam olmaz.
Ufkunda; derin sancılar,
bilinmedik esrarengiz yanılgılar,
sığ ve alabildiğine küçük mutlulukar
hayatın …
öyle ki atsan atılmaz
Ufkunda; derin sancılar,
bilinmedik esrarengiz yanılgılar,
sığ ve alabildiğine küçük mutlulukar
hayatın …
öyle ki atsan atılmaz
Bir bekleyiş ki hiç durmayan olağan olmayan
her imlasında kırık sarkık bir hüzün gecenin
ne sen anlıyorsun ne de şu gün ışığı
oysa bütün dillerde aynı ekoyu resmeder ayrılık
öyle soğuk bakma
içime çekiliyor kan
Her imlasında kırık sarkık bir hüzün gecenin
ne sen anlıyorsun beni ne de şu gün ışığı
oysa bütün dillerde aynı ekoyu resmeder ayrılık
öyle soğuk bakma
içime çekiliyor kan
eşelenen yalnızca umutsuzluğun çürümüş toprağı
Ne densiz şu karanlık bekler seni
ne de elleri çiçek dolu sabahlar
gün olacak bitecek, kafanı kurcalayanlar
sanma ne kederi kalacak ellerinde
ne de dolduracaklar ceplerine mutlulukları
gün gelecek hak vereceksin sende
Kelimelerim çarpıktır biraz
ve birazda ahraz
nasıl susuşunda bir mana varsa gecenin
doğuşunda her bir güneşin
işte o denli kayıtsız cümlelerim
beklenmeyen yağmur gibi
Bir önem sırası değildi beklediğimiz
beklemeninse hiç sırası değildi
aydınlıklarımızı yakarak ışımaya çabalıyorduk çünkü
ısınmaktan habersiz
üşümek doğaldı ilkbaharın doğum sancısında
birileri bizim için ısınıyordu nasıl olsa
seviyorsan kapına menteşe
yoluna asfalt olurum diyesi geliyor adamın/hayatın sana açılan karyolasında
her sevişmeden yeni bir ben doğururum sana
biri diğerinden daha mı yakışıklı duruyor ne şaşkınlığında...
yüreğime çalıyor yüzün
meziyetli bir türkü tadında...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!