Böceklerden, kurtlardan çok korkarım,
Aslanlar üzerime gelse,
Gergedanlar ezse,
Hiç korkmam karşı koyarım.
Yaşamda en tehlikeli olanlardır küçükler,
İnsanı perişan ederler.
Gün ışıdığında Bebek parkına koştum,
Vaniköy’ün tepelerinden sarkan kızıllığı
ceplerime doldurdum,
Yüreğimdeki ateş ile o kızıllık sarmaş dolaş oldular
az ilerdeki fenere koştular.
Oturdum kaldım ve seyretmeye başladım,
Ellerimi tut, sevmeyi öğret,
Yüreğimi tut, yaşamayı öğret,
Çürümüş ağaç köklerine
dolanmışlığımdan kurtar,
Kök hücrelerime kadar sev.
Sevmek cetvelle ölçülmez
Doğru olup olmadığı da bilinemez,
Kalbinde şablonunu çıkaramazsın
Bu bir duygudur önünde duramazsın,
Sadece yaşarsın....
Düş gördüğün zamanlar
Görmediklerinle eşit mi?
Eşit sandıklarımız,
Aslında eşit olmadığımız anlar mı?
Artılardan eksileri çıkardığımızda
İnsanlar bunu anlar mı?
Rüzgarlar yaptım
Hayalinden,
Sevginden yelkenler,
Çırpınan yüreğimi
Uçurup götürsünler,
Bebek’ten Çamlıca’daki
Bardaktan boşanırcasına
Bir yağmur tepemde
ıslatıyor,
Bir fırtına da arkamda
sanki beni köstekliyor,
Yorgunluk her yanımı sarmış
Bir güzel var usumda;
Oturmuş iki kaşımın arasına,
Ağlayacağım
Tutunabilse göz yaşlarıma,
Ve sonra
Kaysa dudaklarımın arasına,
Ölüyorum doktor,
Ateşim var, hafiften başım dönüyor,
Kalbim fırlayacakmış gibi atıyor,
Öyle bir illet ki;
Ya öldürür,
Ya da ölene kadar gitmezmiş.
Pazartesi
Telaş, ter, yorgunluk
Emek.
Salı
Yorgunluğun doruğu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!