Yıktın yıktın ben onardım gücümün yettiği gibi.
Kırdın kırdın yapıştırdım sanki gerçeği gibi.
Ateş oldun sıçradın yaktın tıpkı bir kıvılcım gibi.
Aslan gibi kükredin de,
Sevdim seni tıpkı Tekir kedi gibi.
Var gücümle direndim sana,
Selam Herkese hayırlı pazarlar diliyorum.Bu haftaki anımı Antolojide bir dostumun mesajında bu haksızlıklara bir dur demiyecek miyiz duymadım,görmedimi mi yapacağız
demesi üzerine bu haftaki anımı böyle
bir yaşanmışlığı anlatmaya karar verdim.Yazın İstanbuldayım bizim meşhur salı pazarımız vardır ya bende
alışveriş yaptım,Söğütlüçeşme Tren istasyonundan Pendik teki Anneme gideceğim.Baktımki Haydarpaşa yönüne gidecek karşı peronun orada Zabıta on
yaşlarında bir simitçiyi nasıl dövüyor o garibim sırtını siper ediyor ki tepsisindeki simitler düşmesin diye korumaya çalışıyor insanlarda seyrediyor hemen yanımda tren bekleyen bir bayana -Sen şu torbalarıma bak dedim,hemen geçitten karşıya geçtim,ama ben gidinceye kadar çocuğun simitleri dökülmüş ağlıyarak topluyor birden zabıtanın ceketine yapıştım.-İnsafın yokmu senin sen gitte hırsızları yakala gücün bu küçücük çocuğamı yetiyor dedim bir okkada tükürdüm suratına.Göz göre göre ceketine asıldı düğmesini koparttı.
-Bayan lütfen Zabıta amirliğine buyurun resmi hizmetlinin işine mani olmaktan ve düğmemi kopartmaktan davacıyım demez mi? Bende bulüzümün üstteki düğmesini koparttım Askeri kimliğimi çıkarttım ki böyle şeyleri hiç sevmem.-Tamam bende sizden şikayetçiyim ikimizde birbirimizin yakasına yapıştık arbede sırasında düğmelerimizi koparttık,ben asker eşiyim önce merkez komutanlığına gideceğiz dedim.
Gün gelirde bu dünyadan gidersem eğer.
Sen bana değil, asıl sen kendine yan.
Senden bir ricam olacak haa,
Beni iyi sözlerle an.
Merak etme beni sakın,
Ben orada da yanlız kalmam.
Eskiden seni andığım da
Heyecandan yüreğim pır,pır eder
Yüzüm kızarır
Gözlerim çakmak,çakmak çakardı
Her hıçkırık tuttuğunda
İsmini anar
Eskiden gözlerimin içi gülerdi
Gülerken yanağım da güller açardı
Etrafa neşe saçar
Hiç bir şeyi umursamaz
Dünyanın anasını
Bir pula satandım
Herkese Hayırlı Pazarlar diliyorum.
Bu haftaki anımı çocukluğumda yaşamış olduğum ve buna benzer olaylarla karşılaştığımda içimi acıtır o günleri adeta yeniden yaşarım,geçen gün özel bir tv kanalında yardıma muhtaç bir bayana yardım edeceğini belirterek canlı yayına bağlanıp -Ben onu tanıyorum
ihtiyacı yok daha dün mobilya aldı dedi
Tabi araştırıldı bir hayırsever eşyasını
değiştirdiği ve eski eşyaları verdiği ortaya çıktı.Bizde babamı kaybettiğimizde kimi komşu bize acırken bazıları da -Ayol ben duyuyorum pompalı gazocağında her gün tenceresi kaynıyor dermiş.Halbuki köyden gelen tarhanayı içiyoruz üç öğün oda bitmesin diye su gibi Annem gece ağarmadan Cumhuriyet fırınından yarı fiatına bayat ekmek alıp gelirdi,bazen
kimin çocuğu sık,sıl düşüyor diye başından üç kere çevirip parayı anneme
Evet dostlarım gene bir pazar sohbetinde gerçek olan dostlarımla bir arada olduğumu biliyorum,bu günki sohbetim geçen hafta dedimya bir dede fuyası yaşıyordum. Bayram geliyor biz İstanbuldayız gönül ablayla mahmut paşadan çocuklara bayamlık aldım,karaköy yer altı geçidinden geçtik kestirmeden bir ara sokak vadır kadıköy vapur iskelesine çıkacağız ve orada işportacılar da ne isterseniz bulabilirsiniz o zamanda damalı su bardakları moda gönül abla seçiyor ben almıyacağım için bekliyorum derken bir el omuzumda baktım yaşlı bir amca ben bozuk parayı uzattım-Teesüf ederim benim dilenciye benzettin bak dedi göğsündeki istiklal madalyasını gösterince ben mahcup oldum.-Özür dilerim dede kusura bakma dedim,kulağıma
eğilerek -Sahibin varmı okadar güzelsin ki ben dulum da? Bir anlık şaşkınlığım geçtikten sonra gönül ablaya -Bak benim
taliplim çıktı karışmam deyince gönül
abla afalladı,bende dedeye-Bak dede sen hapte gazi olmuşsun ama benim öyle bir sahibim var ki kutuluşun yok kesin şehit olursun,ama bak sen dulmuşsun benim annemde dul sen burada bekle ben hemen onu alıp geleyim dedim ama bu arada gönül ablayla el ele tutuştuk bir
kaçıyoruzki sormayın o da arkamızdan
-OOOO sen gidicen anneni alıp nezaman
Günaydın, herkese iyi pazarlar.Geçen hafta rahatsızdım yazamadım, şimdi bu anılarımı sayfama taşımaya karar verdim,o da dostlarımdan gelen yoğun istek üzerine.Bilhassa yurt dışındaki dostlarım; biz pazarı iple çekiyor sizin anılarınızla kimi zaman hüzünleniyor kimi zaman da gülüyoruz.Çünki gerçek, yaşanmış ve anlatımınız çok güzel diyor, beni cesaretlendiriyorsunuz. Ne olur bunu sayfanıza koyun, antoljideki dostlar da okusun; hatta bunu kitap yapın diyen dostlarım,eğer olumsuz tepkiler alırsam siz de bana ortaksınız ona göre...
EVETTT,gelelim bugünki anımıza: Gene bir ramazan,ben büyük oğlum Murat'a hamileyim.Eşim bana kaputene çok güzel bir sabahlık almış,tıpkı bana biçilmiş; sarıldım teşekkür ettim ama onda bir dalgınlık hali vardı; durdu,durdu...
-Bugün arkadaşlarla öpüşünce oruç bozulur mu,bozulmaz mı diye iddiaya girdik; ben bozulmaz dedim onlar bozulur dedi.
Sence diye bana sordu. Ben onun halinden suçlandığını hisettim. Aman canım masumane bir öpücükten oruç bozulur mu,bak göreceksin iddiayı sen kazanacaksın dedim,birden rahatladı.
-Bana gel bak sana ne anlatacağım; ama yemin ederim bunda benim suçum yok dedi.
Kadıköy'de altıyoldan aşağı inerken Şampiyon daktilo kursu vardır,dar bir pasaj. Orada işportada sabahlıkları görünce,benim tipimde bayana giymesi için rica ediyor; o da bir şartla deyince eşim bir tanede ona alıyor.Bu sefer bayan, ben teşekkür ederim diye aniden eşimin boynuna sarılıp dudaklarından öpüyor ve kız koşarak oradan uzaklaşıyor.Tabi bu eşimin bana anlattığı,doğru yanlış ALLAH bilir.Bunun böyle olup olmadığını gelin haftaya bırakalım, çünki bu çok uzun dostları sıkmayalım,Haftaya görüşmek dileğiyle sağlıkla kalın.
Derdinizi anlatın çare bulalım,dullar varsa gelsin,onlarada eş bulalım,TV.
Programına her yerden her semtten servis kalkıyor,Yayın Saatine kadar lobide çaylar içiliyor sohbet başlıyor,kimin ne derdi var? Ne için gelmiş? Bir,
bir anlatıyorlar Rizeli Fadime hala derti mi dertli oğlu idris gül gibi karisu biri
kız ötekisu oğlan o iki uşağu piraktida ha o rus kizunun peşina gitti rusyaya,
Altı aydur haber alamayrum,Urfalı Nadire hanımda,Benim adam beş çocuklu üç damatlı kendinden büyük kadınla kaçtı,Göğsüne vura,vura UYYY RABBİM
ALLAH ikisinide ala diye intizar ediyor.Kütahyalı satı hanım,onunda kızı evden kaçmış,sekiz aydır haber alamıyor.Şaştım gari ne etcem bilemeyyom
Kıyma gardaş kıyma benim askere.
Her ana nasıl özenle büyüttüyse yavrusunu.
İşte bende onu öyle büyüttüm.
Geceleri uykusuz kaldım,ayağımda salladım.
Gündüzleri ağlatmadım,ninnilerle uyuttum avuttmonu
Düşün bir kere,senide onun gibi bir ana doğurmadı mı?
Hayat yorsada seni
Yitirme sakın neşeni
Senin yüreğindeki sevgi
Aydınlatır çevreni
........
Mutlu Yıllar sana
Nasreddin Ana
.......................
NİCE DOĞUM GÜNLERİNE
SAĞLIKLI VE GÜLEN YÜZÜNLE...
SEVGİLERİMLE ABLACIĞIM
Tebrik ediyorum şiirlerinizle birlikte kaleminizi ve sizi...
Saygılarımla...