İçim karardı kapkara oldu
Çünkü canım yandı çok yandı
Dilim bağlandı fena tutuldu
O an dönüp gittiğin andı
Belki bir özür bekledin benden
Şartlar ne olursa olsun çocuk çocuktur
Yeri ister Kosova yada ister Gazze
Savaşta bile körebe oynayan çoktur
Mutlu olabilirler bir parçacık bezle
Ama saklambaç oynarken iyi bilirler
Çetrefilli bakışların
Kalbimi yırttı geçti
Ciğerimi yakışların
Beni içten kül etti
Ellerin ilk dokunuşta
Sanma dertler biter, yollar tükenir
Canın çıkmadan, canından çıkmazlar
Zengin dilenciden huzur dilenir
Sanma insanlar tabuları yıkmazlar
Sanma kazanan hep kazanır durur
Unutamam sanma unuturum
Gözlerini, saçını, ellerini, nefesini
İçimde yakar göklere savururum
Bedenini
Katılamam sanma katılırım
Bir Pazar sabahı çıktım dışarı
Gazete ve bir ekmek için
Sokakta bir çocuk bir de narası
Ve bağırıyor simit satmak için
Dokuz bilemedin on yaşlarında
En hızlı gidenine binde
Zaman içinde hızlı salın
Milyonlarca yılın içinde
Lafı mı olur birkaç yılın
Bir saniye boşa harcama
O an gelir ki ummadığın an
Sırtından vurulursun adice
Bir an inanmak istemez insan
Derin derin düşünür iyice
Sonra o anlar gitgide artar
Kimimiz kölesi bilginin, kölesi insanlığın
Kimimiz esiri uyanıklığın yalancılığın
Peygamberlerin de iki göz iki kulağı var
Bu iki yüzlülük nereye kadar?
Sınırsız güç uzaklarda değil içinizde
Tükenir her geçen gününüzde gecenizde
Bindim yalan dünya sandalına
Gidiyorum salına salına
Nereye ve kimlerin yanına
Bilmem artık hayırlısı
Sandalım delik yollarım uzun
col motil yaş 13