Şimdi yaşayan insan sayısına
Ölenlerin sayıları eşitmiş
Bilginlere kulak verenler dünya
Bu yükü kaldırmaz diye işitmiş
Ozon paramparça atmosfer asit
Esen rüzgara sordum günlerce
Sen olmadığında yanımda yar
Mühür bastı gözlerin binlerce
Asi yüreğime çekti ayar
Bu nasıl duygu, nasıl özlemek
Bazen gidesin geliyorsa çok uzaklara
İnsanlar seni düşürüyorsa hep tuzaklara
Sarılmak geliyorsa içinden gırtlaklara
Fırlar gitsin o insanları, boşver
İşler yolunda gitmiyorsa zaman zaman
Selam uzağa selam yakına
Çıksam dostluğun en üst katına
Binsem sevdanın beyaz atına
Gerçek mutluluğu yakalar mıyım?
En hızlı koşsam en çoğu bilsem
Rüzgar eser bana seni fısıldar
Yıldız çıkar bana seni ışıldar
Masumsun koparılmamış çiçek kadar
Benim gözüm kör, ellerim günahkar
Sular akar bana seni susatır
Akıp giden sular mı ben miyim
Usul usul kendinden biten miyim
Sadece etten ve kemikten miyim
Kimi zaman düşünürken halimi
Neyi, kimi, niçin sevdim söyleyin
Birer birer yapraklar dökülür
Çatır çutur çiviler sökülür
Ağır ağır bedenler bükülür
İçimin çıkmaz sokaklarında
Hasatları zamansız biçerler
Beklentileri kalmasa bile
Beklemeyi bekler insan
Çünkü beklemek yaşamaktır
Beklentiler bittiği zaman
Yok olmak, o zaman yok olmaktır
Ağzından sevgi sözcükleri her dökülene
Üzgün olduğumda yanımda her üzülene
Gözlerime bakıp karşımda her süzülene
Kanmam diyorum ama bakalım…
Giderken arkasına dönüp dönüp bakana
Bu gece yıldızlar kayıyor
Yakamozların eşliğinde
Bu gece yürekler yanıyor
Kızgın korların eşliğinde
Bu gece asi, bu gece sıcak
col motil yaş 13