Akşamın kızıllığı ufkumuzda erirken,
Kendi rengine boyar geceler günümüzü.
Geceler, üstümüze sükutuyla gelirken,
Yıkar umutlarımız, hicranla hüznümüzü.
Gece, uzar kısalır, gece yorulur gelir,
Bana bir yeşil türkü söyleri misin çocuğum,
Ellerinde yüreğim, dilinde sözüm olsun.
Azerbaycan akşamı sarsın ufuklarını,
Türkünde umudumun kıvılcımı bulunsun.
Kanatmazsa hüznün katı yüreğimi,
Sen ara sevdâlını, burada bırak bizi! ..
Söylediğim her türküde,
Kendimden bir yanım vardır.
Çözemem sözün dilini,
Dinleyip duyanım vardır.
Nice kahrın dudağında,
Bu yağmur ıslatmaz beni nedense,
Bulutlar gönlümde bir derya deniz.
Bu yağmur umuda yağıyor dense,
Gözlerimden nasıl akar bilseniz.
Toprak tohumların sıcak kundağı,
BABALARIN SEVGİ SAVAŞI
Babam tutar mıydı ellerimden anne,
Babam da sever miydi beni?
Onlarda sevgi mahremdi;
Sevmek ayıptı belki de yavrusunu.
Üzülme balam,
Ovaların sessizliğine,
Bir bakarsın,
Göğsündeki destanlar uyanır.
Yollar sahipsiz değildir,
Gözlerimizi yıkamıyorsa
Geçmişin gözyaşları,
Ve anlamıyorsa
Bizim hüznümüzü hayallerimiz,
Bırakın gitsin,
Ateşi alnında sönen çocuklar.
Çocuksu dünyamın saf perdesine,
Düşen hayalini hâlâ saklarım.
Böyle bir iç sızı kimin nesine,
Bense o gurbeti zevkle yaşarım.
Zaman saçlarımı boyayıp geçse,
Sessiz ve karanlık nice gecede,
Kendimi dinlerim binbir hüzünle.
Ve sonunda sorarım, - bin bilmecede,
Ey gece, gelirsin hangi yüzünle? ..
Geceye derim ki, bahtım uyanmaz,
Bu gece nevâ kâr’ı Dede’yle fısıldadım,
Sonra döndüm sabaha yolumu Mozart kesti.
Gönlüme bastırdığım mûsîkimle ağladım,
İçinden bir deli yel; ‘-Toparlan! ’ diye esti.
Kudüm’ün yalnızlığı bende kalmasın diye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!