Giydim sırtıma kefeni
Kırdım dünyalık zinciri
Boynu çekemez hiçbiri
Âb-ı hayatdan içeli
Sakın ölme kardeşim
Yakınlar koştururlar
Herkese duyururlar
Salânı okuturlar
Her yaşta başka şeyin ardına düştüm
Küçük şeyi gözümde nasıl büyüttüm
Ağıtlar yaktığım emzik nasıl düşüm
Geçmiş zamanda ne hayaller yürüttüm
Ne fildişi kulede bir kelime dükkanı
Ne de ekabir altın bir kalemin kelamı
Ana sütü gibi ak arı temiz şifalı
Dağ dere bin bir çeşit güzeldendir şelale
Dinin rahmet pınarı kurumuş
Zavallı insan taştan taşa vurmuş
Güneşin nuru nasıl kaybolmuş
Yağmurun rahmeti ne olmuş
Dostum sosyal izolasyonu sağla
Gıybet tecessüs iftira korona
İki dudağını güzelce bağla
Sıhhat izzet şeref namus koruna
Önce elini sonra bedenini
Söz konuşa konuşa yalan olmuş
Kelama hile nifak yalan dolmuş
Bas bas bağırsan da kimse duymaz
Sükûtun yerini hiçbir söz tutmaz
Başım alıp gideceğim
Dağlar mesken edeceğim
Rüzgâr saçları okşasın
Çayır çimen ayakları
İyiyi kötüyü
Güzeli çirkini
Çürüğü çarığı
Toprak bitiriyor
Kızılırmak hüzünlü bugün
Veda çığlığı üzerinde
Mürekkep çaresiz bugün
Kader kader üzerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!