Mahlûku yaratansın
Güzel suret verensin
Yok senden başka hâlık
Benim “Hâlık”ım sensin
HÂLİKIM SENSİN YA RABBİ
Mahlûku yaratan sensin Ya Rabbi
Güzel sûret veren sensin Ya Rabbi
Yok senden başka hâlikım Ya Rabbi
Benim tek “Hâlik”ım sensin Ya Rabbi
Kovboyun deli danası bostanda
Vah vah ki kırdı geçirdi her yeri
Girmediği bahçe kalmaz dünyada
Harabe olmuş o güzelim şehri
Ne geçmiş silinir ne gelecek bilinir,
Küflü gam hüzünlü hayal neden çekilir,
Doğduk ibnü’l-vaktin muhteşem kucağına
Çiçeği kokla çakıl ilahi divana
“Sus koçun gölgesini kurban etme”
Kıldığın namazını sayıp dökme
Verdiğin sadakayı başa kakma
Tuttuğun orucu satmaya kalkma
İSTİÂZE
Her yolcunun mir’ati Kur’an
Durup bakmalıdır her zaman
Yolda pusu kurmuş nefis şeytan
İstiâzeye sığın her zaman
Düşer bombalar çocukların odasına
Anne feryat eder baba figan
Minicik eller kırılır
Dünyaya doymamış o gözler yumulur
Her şeyden habersiz günahsız
Kabre girmeden bıraktı eş dost ve evlat
Korona vebasından kaçtı köşe bucak
Aynı yastığa baş koyduğun nerde avrat
Yarın huzuru mahşerde nereye kaçak
Karun gibi hazinem nerde malım mülküm
Vuhan’dan çıktım dere tepe aştım
Cetvelle çizilmiş sınırdan taştım
Renkler, din, dil ayırmadan bulaştım
Musibet miyim ibret miyim neyim
Görülmez sezilmez ayırt etmezim
Bizi bırakmadın esfel-i sâfilîn çukurunda
Vahy-i ilahiyi gönderdin kuruyan topraklara
Putların cirit attığı şu yalan dünya putunda
Putlara kulluktan kurtaran Kur’an-ı Azîmüşşân
Taştan da katı çatlamış sineleri parçaladın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!