……………………………..İblis gönüllere
İlk gün başında bir sarık vardı
sanırım Pazartesiydi günlerden
çünkü Salı günü sallanıyordun
medeniyetin beşiğinde tıngır mıngır
elinde mendil
ne zaman sen gelsen aklıma
bir zakkum düşünürüm
pembe çiçekli
zehir yapraklı
içim burkularak çiğnerim
zehir-zıkkım yaprakları
'ben de bilirim hatma'yı
sarılıp da yatmayı! '
................................
olmuyor ki böyle....
yazmak.
biliyorum ama;
altını oymalı derim bu dünyanın
sonra yuvasından tersine
yuvarlamalı
bel ki birileri
bir şeylerin ters gittiğini görür o zaman…
.
Ne evim var,ne-barkım
ne arabam,ne katım,ne yatım
toto oynarım tutmaz
iddaa da tek maçla kaybederim.
Ne gül'üm var,ne gülistanım
sabah kalkar,
…………………….sıra arkadaşım Mesut’a
yaaa Mesut işte böyle;
değirmenci olup una belendik
feleğin kalburunda kum gibi elendik
çekirge olup sıçradık
tavşan olup kurbağaları korkuttuk
Doyumsuzdur nefs_ler
Uğraşma boşuna
Arzularına gem vur
Kement geçir başına
Yükseltmek için ahlakı..
*
Umut insanın en büyük sermayesidir...
Hastane odalarındaki gülücüklerin kaynağıdır umut
çocuk gönlümüzle bilemedik sevdayı
hazan mevsimini bir bahar akşamında
yaşadık
Ve bir eskiciye kurban gitti
filizlenmiş umular
şimdi kirpiklerimiz ıslak
yazmayacaktım
ama
duramadım yine
bir kuşun kanadına bağladım
sevdamı
kondu yine pencerene…
F Tipi cezaevinde yanarak ölen Muharrem Çetinkaya ile bağım yoktur.
Bilgilerinize...