ellerimi yüzüme kapatıp
saymaya başladığım gün den beri
halâ yoksun
“hayat bir saklambaç”
derdin de
inanmazdım
Saçların yapılı,
Rengârenk…
Kaşlar……….
İki kulakta üç küpe,
Giydiklerin bir tuhaf…!
Paran mı yetmedi bilmem;
çiçeğim küpeli’ye…
merhaba gönül saksımdaki küpeli
ben ağlarken hiç sesin çıkmaz
gülersem gülersin
bir gün vermesem gönül suyunu
Dün akşam ki alemde
her şey vardı,
ve de herkes,
yedik,içtik,eğlendik
gün doğana dek.
Bir kuş sütü eksikti masamızdan,
…………………………….. Dün gece diş macununu tüpüne geri koydum
Dün gece
Bir mezarı eştim
Açtım toprağını
Genç bir ceset
birinin boğazı tıkamış
savurduğumuz leblebi tozundan
minare gölgesine bastın diye
geldi çattı
dur hele
yoktur suçumuz
Bir gün yürüyorduk
Yanımda
Kör bir adam..
“Canım bir bardak süt istedi”dedim.
“Süt nedir” dedi,kör adam.
“süt,beyaz bir sıvıdır”dedim.
Özledim,kekik kokulu akşamları,
Özledim köyümü,
köyümün;
oyun oynadığım sokaklarını.
Dedemin üzüm bağını
salkım salkım kara üzümleri.
En zor zamanımızda yetişir,
Muhannete muhtaç etmez.
Geciktirirsen;
O’na güç yetmez.
Bir de ödeyemezsen,
Allah affeder,
artık korkar oldum şiirden
bir sessizlik kokuyor mısralar
ıslık çalıyorum
sonunu bilmediğim bir türküyü mırıldıyorum
yazabilmek için ikinci satırı
gidişin,özlemin,yokluğun
F Tipi cezaevinde yanarak ölen Muharrem Çetinkaya ile bağım yoktur.
Bilgilerinize...