Yazmak, inadına yazmak ve paylaşmak.
Öğrenmek, öğrenmek...
Yüreğiniz zindan değil! Bırakın aksın duygular…
Ne mutluğun resmi yapıldı ne de aşklar mutlu, herkeste bir mutsuzluk türküsü…
Oturmuş köşe başında mahzun ve üzgün bekleyen ben. Güneş yanığı misali yangın, çöllerde günlerce yol almış, susamışım. Rüzgârlar arasında kalmış bembeyaz bulutum.
Yağmurda toprak kokusu, yeni dikilmiş fidenin can suyu, yağmurdan sonra gökkuşağıyım.
Otlar arasında bir çiçek, kızgın çöllerde serin bir ırmak…
Gökyüzünde yıldız, denizd ...
Altıya gelir günün geçen zamanı
Orada mısın?
Yok musun?
Geldin mi?
Geldin... gittin mi yoksa?
Daha kaç zaman beklenirsin, bekleneceksin, beklettikçe…
İncesaz'dan hasret dökülüyor,gözyaşı oluyorsun gönlüm.
Kristal çanaklarımda taşmak üzere seller gibi,
Uyurken kafesinde uyanan bir aslan kadar öfkeli,
Oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi mahzun
Yaşamın çözülmez denkleminde en karışık problemdeyim.
Benim babam var ya
Mektebin bacaları türküsünü söylerdi,
Birde kapıldım gidiyorum şarkısını.
Ama herkesten güzel söylerdi,
Benim babam var ya, senin babanı da dövmezdi.
bir dokunuşunda güller açan yanağında
ışıltısında gözlerin kaçamak bakışları
boynun büküp dalarken uzaklara
aşk-ı yasaktı o an.
bak vapura koşuyor insanlar
belki de kaçıyor
Cam kenarında,
Tebessümü,candan öte.
Parmak uzatımı yalnızlık,
Derin yolculukların sonsuz seferi
Kalp ağrılarında derman,
Bazen yaş oluyor akıyor gözlerimizden, bazen ok oluyor batıyor kalbimize.
Hep iyiyi güzeli istedikçe karşımızda, ”bana ne” diyemiyorum/diyemiyorsun…
Hep ama hep, üstümüze mi alıyoruz sıkıntıları?
Farkındalık mı bu ya da farklılık?
Kötü…
Nasıl bir şehirdir bu İstanbul?
Sensizlik,üzerime çöreklenmiş bir akşamda,
Denizden gelen dalga sesleri arasında,
Köşeye kıstırılmış kedi misali,tırsmışım.
Bu kadar mı boğar sensizlik bu şehirde,
Ey yaşamın bitmez hüznü
Yosun kokulu gecenin bitiminde
Bahçeme izinsiz dalarken
Camdan kırılgan,kalbimi
Kösele misali derici ustalığıyla
Yerlere vurmakla,geçmedi bana hırsın
Seni,
Beyoğlu'nda eski bir binanın çatı katında,
boğazın gece ışıltılarına...
Nevizade'nin sokak masalarında,
minicik mum ışıklarına...
Okuldan bozma bir şaraphanede,
Bir ayrılık,bir ölüm
Uzun olacak gece, ne gece
Ağır ve sorumlu gece
Hüzünlü gece
Ayrılık ve ölüm
Ve ölüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!