Ağlama inciler dökerek,timsah misali
Öylece kal aklımda,dik duruşunla
Kal deme,kalamam sakın giderken,
Bakma melül melül,yalnızlık yakın.
Albümün her yerinde biz vardık
Bilirim öncesinden ak mı kara mı saçlarım,
Gittiğinde tekrar kararacak değil ya bahtım,
Menekşe gibi boynu bükük,mor mor açılmış,
Ne vefası kalmış bir fincan kahvenin hatırında
Ne vefa bilirmiş,bahçelerde bahçıvan çizmeleri,
Oysa renginde dinlenmiş,gözleri açık rüyada
Bilsen de,
Süzülen yaşlarla isyanı aşka
Gelsin de senden gelsin.
Olsun ayrılık…
Gam teline, bam teline
Küsme sakın,
Boynun büküp,gönül koyma,
El uzatıp çekti,
Göz edip gitti,
Yaktı da geçti, deme sakın
Siz akşamları dışarı çıkarsınız,
Alemlere akar,renkten renge girersiniz
Biz evde çilingir soframızda dem çekeriz
Siz bir sürü içki kokteyl tarifleri bilirken
Kocaman kadehler de kaybolup,zevke dalarken
Bu şehir dünden beri karanlığa büründü
Gün/eş,kayboldu bulutlar arasında aniden
Gök bir gri bir kara bir karman çorman
Saklambaç oynarken kapattığım gözlerim,
Açtığımda geleceksin beklemesinde ümitsizce
AŞK NERE GİTTİ
Görüşmeyelim, arada sıra, bazı bazı, belki de kim bilir hiç, boğulmaların önüne geçmenin belki de başka yolu vardır değil mi? Her gün, gür ve hır, hır ve gür.Ömür törpüsü gibi bir şey, sabahın köründe başlayan, gecenin bilmem kaçıncı saatinde biten teraneler.
Tesbit bu mudur, dert sıkıntı tasa neyden yanadır, yar sıkıntıda, yar küskün, yar bozgun, temennisi bu değildi tabiî ki, sabahın akşamı akşamın sabahı varsa başlangıcın devamı devamın sonu, sonun başlangıcı hep olacaktır.
Sondan durum tespiti yapıp, efendiiimm şimdi nerdeyiz, ne haldeyiz, ne yanda ne sabahta, akşamda, gün de, güneşte demeliyiz değil mi? Arkasından bakarken giden günün ah vah etmenin ne anlamı var.Yarın saatler sonra bugün olacak, tekrar al sana başlangıç, yeniden yaz, çiz başla hadi.
Ağla sevgili, yan hasrete günlerce
Saati geçmişse çiçeğin güneşe bakışının
Akrep hızındaysa saniyeler,
Sıkıntıdan boncuk boncuk olmuşsa alnında terler
Kalbinde beşinci mevsimi çalıyorlarsa trampetler
Eyvah, karanlığı yırtan ışık huzmelerinde silueti
Küçüktüm geçti yıllar
Yaşamak bu şehirde
Kıyısı, köşesinde, köprüsü, gecesinde
Adalar ve faytonlar...
Sandallar, balıkçılar, koşuşturan insanlar.
Havası batsın havasız dünyanın
Saldıkça kara bulutları
Dolu gibi yağıyor insanın yüzüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!