2000 yılından beri yazı yazıyor. tyb urfa şubesi yönetim kurulu üyesi...
Bir Çınar gibi Tek başına
Baharın güneşinde insansız bir Doğa
Her şeye akıl sır erdirenler
Dünyanın bu durumuna ne diyecekler
Şu insanlar ....
Mevsimler gelir geçer, yıllar geçer...
Eylül’ü hiç mi hiç sevmiyorum
Gidiyorum Ama Etmiyorum Eyvallah
Burası Dünya !
Dünya bir Misafirhane ...
Eş dost gelen giden oturacak yer yoktu...
Misafiriz bu dünyada en sonunda gideceğiz.
Artık kalanlar bizi soruyorlar...
Dünyayı çocukların gözünden görmek
Hayatın en özgür ve en masum dönemi
Yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun gözlerinin içine bakın...
Masumiyeti bir yavrunun bakışlarında bulabilirsiniz
Hayatımız boyunca özlemle geri dönüp baktığımız masumiyet ve mutluluk dönemi...
Gece ve Mehtap
Gece, mehtap ve deniz
Ay ışığı iner denize
Bu gece bir başka
Mehtapta ay vardı
Sahilde çay keyfi
Bu şehre HÜZÜN akşamlar çökünce İner...
Güz mevsimi , hazan mevsimi, sonbahar mevsimi...
Hüzünler, elem ve kederler hep hazanda gelirmiş ....
Hazandan geçmeyen hüzünden ne anlarmış ....
Adımız YUSUF
arkadan yırtılmıştır hep gömleğimiz.
Arkadan yırtılmış gömlek Yusufların masumiyetidir
Hamdolsun.
Allahım
bizi Gömleği önden yırtılanlardan eyleme.
Şehir, akşam ve hüzün
Akşam hüzünle kapanınca
Akşam, yine akşam, yine akşam
Neden öyle sessiz duruyor akşam
Nur çekildi eşyada
Bu sema-yı mükedder altında
Bitmedi zulmler dünyada
Vardır her gecenin bir neharı
Narı değil Nur’u bekliyoruz artık....
Yapraklar sarardı , ağaçlardan dökülür .
Aylardan kasım, soğuk havaları hep sevdim …
Yakında kış gelecek mi …
Kar, buz, soğuk...
Arasına rüzgar serpiştirilmiş
Kasımda ne çok yağmur yağıyor değil mi gözlerden...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!