Medrese-i Yusufiye Nursuz olmaz.
Nar değil Nur var.
Lezzetli dünyevi vaziyetten sonra
Zindan var .
Bu bize bunların davet ettiklerinden
daha güzeli var.
Bir Eskişehir sonbaharı
Eskişehir'de sonbahar güzelliği
Eylül bitmiş ve Ekimde bitiyor
Sonbahar yağmuru düşmemiş
Moral veren Dökülen yapraklar
Sonbahar sararan yaprakları
Çay keyfi
Çay başlangıçtır , henüz herşey bitmedi demektir
Çay iyi demlenmiş olmalı, kıvamında
Açık havada çayın rengi ne kadar güzel
Doğayı Çay ile sulamalı doğal olsun diye...
Çay keyfi işte
Dicle kıyısında bir gece vakti çay molası
Dicle üzerinde bir köprü hem de on gözlü
Ağustos hem de on altısı
Gecenin mühürlü karanlığına
Çayı demliyoruz
masada çay bardakları ve dostların muhabbetti
Sadece Güneşin değil
Herşeyin sararttığı dicle
Ağlayan, çamur renkli Dicle
Hevsel Bahçeleri ne zaman meyve verecek
On gözlü köprü , ne zaman gönül köprüne kavuşacaksın.
ne zaman berrak akacak ...
Sessiz sıcak bir gecede
Fiskaya’nın mekân edindik.
Sur üstünden bir akşam
Diyarbakır’a sevgi besledik
Gizlemek mümkün değil sevdanı
Gecenin mühürlü karanlığına
Ayrılığın adı Eylül
Göç eden kuşların adı Eylül
Sözlerin en acısı eylül
Sadece Güz'ün hüznü değil
Artık yazın hüznü Eylül
Sararıp düşen yaprağın yakarışı,
Biz faniyiz bu dünyada misafir
Bu dünya beş para etmez bir kıymette
Kaybedince değerini anlarız
Gidenlerin sırasında biz varız
Gökkuşağını seviyorsan yağmura katlanmalısın
Çünkü yağmur ardında bir gökkuşağı bırakır...
Bir de
Bahar gelse idi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!