seni yazıyorum sayfalarca
sonra siliyorum
yeniden yazıyorum destan gibi
yetmiyor sevgili
tüm sözcükler sönük kalıyor yanında
hiç bir siyah öfken kadar kara
bıktım boş düşlerimden
sana gelirken düşmelerden
kapat kapılarını sevgili
ben gidiyorum artık
yollar uzun çileli
yardım et bana
gitmeli miyim kalmalı mı
unutmalı mıyım seni sonsuza dek
yoksa beklemeli miyim sabırla
şimdi yeni bir yolun başında duruyorum
açılıyor kapılar dört-bir yandan
rüzgar savurur hayatı hiç acımadan
nerede insanlar nerede yaşam
yine sesler geliyor boş odalardan
kara gölgeler sardı her yanımı
İzlerin silinmediği
Yaranın kapanmayıp
Gözyaşının dinmediği
Bir dünya bıraktın avuçlarıma
Avuçlarımı aldım karşıma
Öylece bakıyorum sana
Dur ne olur
Dinle beni
Sonunda başardım konuşmayı
Kal gitme
Benim için kal
Biz olmak için kal
vazgeçtim yaşamaktan
kurumuş ot gibi
sararmış çiçek gibi
ölmüş ağaç gibi
ilkbaharda dönmemek üzere
Minicik bir papatyanın
Tek kalmış yaprağında yaşarken ben
Koca koca kırbahçelerine daldım seninle
Dünyayı tek yapraktan ibaret zannederken
Dursuz duraksız
Uçsuz bucaksız olduğunu öğrendim seninle
sus küçük kız
yasaklıyorum sana konuşmayı
içine at her ne varsa ona dair
yazma artık yazma yeterr
görmez duymaz bilmez sevgini
Kırmızı kazak
Kime yakışırdı ki bu kadar
İnci bir gülüş konardı
Asık suratına
Işıldardı gamzeleri
Kırmızı kazağını çok severdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!