Korkuyorum kardeşim sen tarihi bilirsin
İnsaf ile bakarsan halimi farkedersin
Sokaklara çıkamazdı bir zaman Türk kadını
Devir saltanat devri her koca bir padişah
Mehmet Akifi okumadın mı
Osmanlı Türk Devletinin kurucusu büyük insan Osman Gazi,Söğüt ve Domaniç'te otururdu.Her yıl belli günlerde İznik ve Gemlik taraflarına giderek sürülerini otlatırdı.Genellikle Kütahya-Bursa yolunu kullanırdı.
Yolu üzerinde bulunan İnegöl Tekfuru * bu gidiş gelişler esnasında Osman Bey'in sürülerine saldırır,zarar verirdi.
Osman Bey İnegöl Tekfurunun saldırısından daha az zarar görmek için; Bilecik Tekfuru ile anlaştı.İznik ve Gemlik'e götürülmemesi gereken ağır eşyalarını kağnılar ve deve kervanlarıyla Bilecik'e emaneten bırakmaya başladı.Bilecikliler Türk erkeklerinin bir saldırı ile Bilecik'i alabileceklerinden korktuklarından,şehre erkekleri sokmuyorlardı.Osman Bey'de bu işi Türk kadınlarının yapmasını münasip görmüştü. Dönüşlerde Bilecik Tekfuruna yağ peynir halı kilim gibi hediyeler sunuluyor,Tekfur mutlu kılınıyordu.
Osman Gazi'nin gittikçe daha güçlü ve zengin olması Tekfurları endişelendiriyordu.Böyle giderse yakın bir zamanda toprakları Osman Bey'ce zaptedilebilirdi. İstiklalleri malları mülkleri yitip gidebilirdi.Aralarında bir durum değerlendirmesi yaptılar.Dediler ki 'Osman bizi yok etmeden biz onu öldürelim'.
Bu sırada Yarhisar Tekfurunun kızı ile Bilecik Tekfuru evlenecekti.Düğün şenliği Çakırpınar'da yapılacaktı.Bütün yetkili ve zenginler davetliydiler.Osman Bey'e de dostu Köse Mihal'le davetiye gönderdiler.Maksatları Osman Bey düğüne gelince ani bir saldırıyla öldüreceklerdi.
Köse Mihal Türk ve müslüman değildiı ama mert bir kişiliğe sahipti.Osman Bey'in de can dostuydu. Tekfurların planını Osman Bey'e söyledi. 'İşte dostum,durum böyleyken böyle dedi,Sen çakırpınar'a hiç gelme.Bir mazeret uydur.Sana kıymalarına dayanamam,ne olursun gelme.'
Görmedi gözlerim senden güzeli
Gözleri maviyi beğendiyse de
Çiçekten çiçeğe arılar gibi
Vızıldayıp uçup bal emdiyse de
Bilemedim güzel kimmiş bilmedim
Denizlerle boğazların cümbüşü
Her kültürde ayrı besteden çalar
Amaç
İstanbul'a ulaşmak
Koşar duygular
Coşar
İşte böyle bir gündü seni gördüğüm o gün
Beynimde sıra sıra oturan güzellerin
saçları açılmayıp oluşmuştu kördüğüm
nasılsa takılmıştı gözlerime gözlerin
Ve sonra gamzelerin sinemi deldi geçti
Ben gençtim ve o büyüktü
Ben büyüdüm ihtiyarladım
O hala büyüklük peşinde
Halkı ve silahları ensesinde
İşte böyle eser bazan zaman
İsterse okuma dost
Dalganı geç gülümse
Amma da saçmaymış de
Dudak bük ve küçümse
İşte yine öldük yine dirildik
Baharda açılan çiğdemleriz biz
İsyanı bilmeyiz ama ezildik
Zalime mezeyiz bademleriz biz
Kah soğuklar vurur ya da mermiler
Sevgilime
Otuz yıldır benimle kah güldün kah ağladın
Gelecek diye birgün mutluluğu aradın
Ömür böyle geçecek galiba sevdiceğim
Sadece şünu bil sen ey sabır küpü kadın
Ya hamiyetsiz olsaydım
Ya param olsa idi....
Mehmet Akif Ersoy
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!