Ramazan geceleri içinde kadir vardır
Öyle bir iklimdir ki seksen yıllık bahardır
Kadir öyle bir gece bedeldir tam bin aya
Onu yaşar iseniz ulaştırır Mevlaya
KINALI EL
((Anlatan Koreli Durmuş - (Durmuş Özbey-Gezlevi)))
Dedem durmuş İbrahim (Durmuş Mustafa’nın Babası) ile Körüğoğlu (Körük İsmail’in Babası) İstanbul’a giderlerken geç vakitte İsparta Uluborlu’ya varırlar.
(Durmuş İbrahim 1946 da 76 yaşında ölür. Anlatılacak olay yaklaşık 1890 yıllarında yaşanmıştır.)
Şehrin Subaşısı (Emniyet amiri) asayişi sağlamak için, karanlık bastıktan sonra şehre girişi yasaklamıştır.
Gençken
Ben de aşk şarkıları söylerdim
İçim umutlarla dolu
Hayattan neler beklerdim
Şimdi
Kimse bilmesin varsın kimseler okumasın
Kendini öne sürmek bu gönüle hoş değil
Varsın şiir bahçemde bülbüller şakımasın
Artık herkes öğrendi çöller bile boş değil
Bir kuşlukta geçerim kızılılırmaktan
Bir de gurubta
Sular köprü altından akar
İnsanlar dönme dolapta
Uzaklara gidince kalbimin bir yarısı
Gözlerim görmez oldu yürümez ayaklarım
Ne damarda kan akar ne ciğerlerde nefes
Sadece beynim ayık adını sayıklarım
Korku ne müthiş duygu, konuşanlar suspustur
Korkusuna kul olan dünyalarda mahpustur.
Korkuyorum kardeşim sen tarihi bilirsin
İnsaf ile bakarsan halimi farkedersin
Sokaklara çıkamazdı bir zaman Türk kadını
Devir saltanat devri her koca bir padişah
Mehmet Akifi okumadın mı
Osmanlı Türk Devletinin kurucusu büyük insan Osman Gazi,Söğüt ve Domaniç'te otururdu.Her yıl belli günlerde İznik ve Gemlik taraflarına giderek sürülerini otlatırdı.Genellikle Kütahya-Bursa yolunu kullanırdı.
Yolu üzerinde bulunan İnegöl Tekfuru * bu gidiş gelişler esnasında Osman Bey'in sürülerine saldırır,zarar verirdi.
Osman Bey İnegöl Tekfurunun saldırısından daha az zarar görmek için; Bilecik Tekfuru ile anlaştı.İznik ve Gemlik'e götürülmemesi gereken ağır eşyalarını kağnılar ve deve kervanlarıyla Bilecik'e emaneten bırakmaya başladı.Bilecikliler Türk erkeklerinin bir saldırı ile Bilecik'i alabileceklerinden korktuklarından,şehre erkekleri sokmuyorlardı.Osman Bey'de bu işi Türk kadınlarının yapmasını münasip görmüştü. Dönüşlerde Bilecik Tekfuruna yağ peynir halı kilim gibi hediyeler sunuluyor,Tekfur mutlu kılınıyordu.
Osman Gazi'nin gittikçe daha güçlü ve zengin olması Tekfurları endişelendiriyordu.Böyle giderse yakın bir zamanda toprakları Osman Bey'ce zaptedilebilirdi. İstiklalleri malları mülkleri yitip gidebilirdi.Aralarında bir durum değerlendirmesi yaptılar.Dediler ki 'Osman bizi yok etmeden biz onu öldürelim'.
Bu sırada Yarhisar Tekfurunun kızı ile Bilecik Tekfuru evlenecekti.Düğün şenliği Çakırpınar'da yapılacaktı.Bütün yetkili ve zenginler davetliydiler.Osman Bey'e de dostu Köse Mihal'le davetiye gönderdiler.Maksatları Osman Bey düğüne gelince ani bir saldırıyla öldüreceklerdi.
Köse Mihal Türk ve müslüman değildiı ama mert bir kişiliğe sahipti.Osman Bey'in de can dostuydu. Tekfurların planını Osman Bey'e söyledi. 'İşte dostum,durum böyleyken böyle dedi,Sen çakırpınar'a hiç gelme.Bir mazeret uydur.Sana kıymalarına dayanamam,ne olursun gelme.'
Görmedi gözlerim senden güzeli
Gözleri maviyi beğendiyse de
Çiçekten çiçeğe arılar gibi
Vızıldayıp uçup bal emdiyse de
Bilemedim güzel kimmiş bilmedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!