Yaşam dediğimiz bir göz kırpması
Tüm gerçekler bu aralıkta
Gençlik dediğimiz uçan bir kuş
Bakakalırız ardından elimizden kaçınca
Önce avurtlar çöker, tutunamaz damakta dişler
Asılı kaldı çerçevede yüzündeki gülümsemeler
çekip gittin ya kara bir bilinmezliğe toprağım
Kargalar kederli
Yapraklar da terk ediyor ağaçlarını birer birer
Ölgün sevdaların yaşlarında
Rast geldi kurşun göğsüme
İşledi derinliklerime
Deldi geçti de
Yine de değemedi
Şiirin değdiği yere
Bağa gidiyorduk
İki çocuk bir eşekte
Sen semerine binmiştin kıçına ben
Sarılmıştım sıkıca beline...
Aklıma ilk düşmüştü
Tülin Şen Altınlı'ya ithaf.
Hani, var ya ilk bakış,
Göz göze geliş unutulmaz…
Hani, ilk gülüş, ilk tebessüm
Şahitliğine, mor doğuşuna Güneş’in
Sıcaklığına Ege’nin, Mordoğan’a
Çağırıyordu, dost…
“Bir Dost” Söke’den
“Kristal Kalp” Mersin’den
Ayhan Uçar'a ithaf
Sabır ve emekle yarattığımız
Sedef kakma işçiliğiyle bezediğimiz,
Ahşap kule…
Şimdi üzerinde kara kargalar dolaşıyor.
Ege'de Şiir Molası Grup arkadaşımız Müzos'a itafen
yarattığınız güzellikler başlı başına şiir. Teşekkürler.
Sen ateşledin fitilini şiirin
Şairde, sen kırbaçladın kanı
Ben senin yalancınım!
Ne fark var?
Susuz kalıp kavrulmak
Ve ölüp gitmek ile
Suda boğulup ölmek arasında
İkisi de ölmek değil mi?
Kınaladım uçurdum aslanımı ocaktan
Sıcaklığı da henüz soğumadı kucaktan
Düşürmez önümüze, ardımıza gölgeleri
Ayaydın gecelerin içimizde özlemi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!