Bencilim,
Uğrunda eskittiğim tüm hücrelerim yenilenmek için,
Başkalarına muhtaç şimdi.
Üzülme,
Hiçkimse senin gibi silip atamaz bir köşeye beni,
Daha çok üstlerine örtüyorlar mahremiyetimi.
Çok değil,
Biraz zaman önce,
Parmaklarımın mürekkebiyle
Çizdim duvarlara,
Çocukluktan kalma hayal evlerini.
Hepsinin üstünde güneş
Gelmişken aklına söylemelidir sözlerini aşk.
İstemeyi istemelidir belki.
Titremelidir üstüne yalnızlığın,
Merhamet etmelidir savaşa.
Emeklerini boşa çıkarmalıdır barışın,
Kendisine yamalamalıdır kırıklarını silahın.
Gitme.
Gidersen, bütün o katiller hep bir ağızdan bağıracak;
'Aşkı öldürdüğümüz an af çıktı şansımıza! ' diye.
Gitme.
Gidersen, tüm karan'filler güreşe tutuşacak,
Hatırla;
Hatrına düştüğüm ilk zamanları.
Ellerin ellerime değerken,
Gözlerinin seyre daldığı dudaklarımı.
Öz yerimden kopan o feryatları bastırırken,
Tek celsede boşaldığını hatırla.
Hüzne bulaşmış anılardan sıyrıldı Hira,
Bir ay hüzmesiyle buluşturdu geceyi.
Fahişelikten, rahibeliğe yükseldi konumu,
Papazla sevişirken yakalandı ruhu.
Dar bir ağaç altında verildi hükmü,
Çok şey var aklımda.
Çok insanı düşünüyorum.
Çok insandan nefret ediyorum.
Ve çok insana aşığım.
Hepsini, hepsinden ve her şeyi, her şeyden daha az seviyorum.
Kimseye güvenmiyorum.
hayal bu ya,
gelsem yanına,
otursam dizlerinin dibine,
tutsam ellerini,
dalsam gözlerine,
ben konuşmasam ama
Husumet sessizliğinin ortasında sürüyor
Gölgelik yerlerin güneşli kaçamakları.
Necasetten pıhtılaşan nezafet,
Aklığından korkuyor kibirli bakışların.
Gördün mü bak? !
Yine çatladı derinimin hazinesi.
'Senin yüzünden' diye başlayan cümlelerin yüklemini bulamıyorum artık.
Kaskatı kesiliyor bileğim, kanım yanına akıyor.
Ruhumun sömürgesini elde eden vampir gibi dişlerini yatır kanıma,
'Zehrin' sana karışsın, sana biraz daha 'sen' bulaşsın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!