Ölümden korkuyor üç kuş.
Kanadına güvenip uçan kuş,
Tüm göçlerini kuzeye sevk ediyor.
Tek kanadı kopan diğer kuş,
Durduğu yerde sendeliyor.
Kanatları olmayan, kanatsız kuş,
vedalaşır gibi gidiyor son deminde dumanlaşan sigara kokulu kadınlar.
eşcinsel ayinlerine katılmakla meşgul bir serçe gibi uçuyorlar.
erkekler susuyor, erlikten korkuyorlar.
selamlaşır gibi geliyor aşk evinde sevişen ar köpüklü kadınlar.
dinsizliklerine boyun eğen bir rahip gibi içleniyorlar.
Militan geçmişimizin sokaklarında cilveleşen kedileri özledim.
Sözlerimize konu olmuşlukları vardır.
Sendin birisi, onun yanındaki de illa bendim.
O kedileri uzun zamandır görmedim.
Bırakılmışlığın hissinde boğulmak,
Aynası kırıldığında uğursuzluğuna boyun eğen sokaktaki bir kara kedi,
Miyavlamak yerine fısıldıyor.
Batıl inançları var.
Karayı beyaz sanıyor,
Haline bakmadan.
Ümit Rençber;
Kemiklerimi çıkarıp tenimi üzerine örterim ben..
Üşümezsin,
Yeter ki gel...
Dört duvar nehirlerden oluşur odanda,
Ahengini kaybetmiş artık sesim
Ve vazgeçmiş bedenden tin.
Majör bir rol giydirmiş hayat üstüme.
Yardımcı oyuncular bir bir gidince
'Kadından kopan feryadı duyuyor musun? ' diye sordu.
Dinledim sessizce, kulaklarım cebimde.
Fısıltılar eşliğinde dizildi birkaç kelime;
'Çekiyorlar beni senden. Kurtar! Gidiyorum elden.'
Anladım, gitmek istiyordu benden.
Anlamlarını sözlüklerden araştırdığın kelimelerden değilim ben,
Mecaz anlamlarım, çoğul şahıslarım yok.
Kalbim bile günde iki kez senle atmayarak doğruyu gösteriyor artık,
Unutulmuşluğun aksine uyutulmuşluk yakıyor canımı.
Hatmettiğim tüm duyguların Tanrı katında son bulması ne kadar da kötü!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!