Yazacaklarım sana değildi aslında,
kendimeydi tüm sitemim.
Başkasının üzerine yıkmak çok daha kolay olacak ki,
sana sıraladım küfürlerimi.
Merhaba,
Ben eski sevgilin.
Hani şu kanamasına aldırmadan bırakıp gittiğin,
Paramparça bir kalple terk ettiğin,
Bir bakışına tüm dünyayı yok edecek olan,
Senin için varlığından kopan,
Bu gece
En çok kim kırılırsa,
Ona büyük bir hediyesi var Tanrı'nın,
Yanına alacak acısız,
Kayıtsız,
Şartsız.
Kulağıma fısıldanan on sorudan dokuz tanesi; 'bunları nasıl yazıyorsun? '
Sanki çok maharet!
Anlatayım kısaca nasıl yazdığımı...
Sizin hayat dediğinize ben hayal diyorum,
Siz edepsizce sevişirken, ben edeplice sizi izliyorum.
Siz beton binalarda ısınmaya çalışırken, ben kumdan kaleler inşa ediyorum.
Doğdum.
Çocukluğumun saflığını bıraktım sonraya.
Gebe kaldığım onca acıyı doğurdum.
Biri çocuğum oldu.
Sevdim, sakladım.
Anne şefkatiyle kucakladım.
Bugün,
Gök kapatıyor yüzünü beyaz bulutların inadına.
Gözlerinden şehirler geçen bir kız çocuğunun duasına inanmıyor kuşlar
ve bir bir döküyor hepsi kanatlarını yerin en mahrem noktasına.
Özlüyorlar,
Bütün kainatın matemi olup, ölüyorlar...
Egoist düşünce sıralamalarında,
Birincilik
Senlikle eşleşmeden önce
Kendine hükmeden bir benlik.
Sayısız,
Meleğin ağlayışlarına tanık oluyor er kişi
Hüzünlü melodisiyle dua ederken dişi.
Zen üstadı,
Küstah,
Bencil.
Bir anlık neşedir yaşam.
Her neşe ile yatışta gebe kalıyor Neşe
Bir diğer neşeye.
Neşe'nin de suçu yok aslında,
Tek suçlu;
Yenileni olmayan oyunları severdik seninle,
Bu yüzden en çok sevişmece oynardık.
Aslında biz hep bencil kaldık.
Ya da;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!