bir vaha masalıydın sen
çöllerimi yeşile boyayan
ve beni sana öldüren
yine sende cana getiren
öykümüzün adı hasretti
beni sana, seni bana yetiren
Anu
öpüşler boşalt gözlerinden
peri masallarında yüzünü yitirdim
aynamda upuzun duruyordu adam
iki bacağın arasından aşağıya doğru
topuklarına kadar
dizdize değil belki
oturabiliriz seninle
yine de gözgöze
“gel seninle kavli karar edelim”
bana aşktan söz etme bu gece
söndür ışıklarını
mavi solusun gece
her katresi bir avuç köz
alevden bir karanfil olsun öpüşlerin
mühürle dudaklarıma
çözülsün ay tenim
bırak gövdeme aksın bütün ırmaklar
eğilip en çorak yerinden, öpeyim toprağını
zamanlar aşır da, tutamadığım ellerini
usulca götür sırma bıyıklarından aşağıya
dokun dudak uçlarına ve duyumsa
dibinde olduğumuzu denizin
mavi gülüşüne kur sehpayı
ve as üstüne yüreğimi
gül dalında al ipek bir kurdela gibi sallansın
umduğum, umarım ol
ufukları güneş gibi yırtan sözcüklerle gel dünyama
bir gece vaktidir gelişin
ve yorgundur anlar
ürkek düşer bakışlarım yüzüne
sana bir kahve pişirmek isterim
birbirine dolanır ellerim
telaşıma bakıp gülersin
bir başkayım şimdilerde
güz yüzümde başkalarının renkleri
başka gecelere uyuduğum
başka sabahlara uyandığım
ay gözümde başka bakışlar
başka yerlerin uzak kentlerinde
ne zaman denizi düşünsem
bulutlanır bu gökyüzü
nasıl da acıtıyor hasret
baldıran zehiri gibi
ne zaman çıkıp katılsam kalabalıklara
'bilmezler nasıl sevdik,
nasıl aradık birbirimizi'
sol yanım yaralı ceylan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!