aniden ve apansız yakaladığında yağmur
sığınacak bir yerim olmasın isterim
gece vardığında ayaklarıma sessiz
seni yanımda isterim
Sana armağanımdır;
Yazılası satırların tümü,
Geçilesi yolların her santimi,
Yürünesi kaldırımların bütün taşları,
Görülesi güzellerin endamı,
Yiyilesi nimetlerin en hoşları,
Arsızlığına gülen kadının dostu kaçar benden
Bana kinlenmiş kadının umudu uçar
Balkondan bir kanat sesi duyulur
Aşk göçe davranır
Soğuyan odamdan başlar kaçış
Sobalı odaların sıcak iklimine sarılır
Şafakla birlikte uyanır dünya
İnsan, inadına güneşi doğurur üzerine
İyilik, en çok fakirlere yakışır
Ruhun kederini en çok anneler bilir
İkna olamadığımız demlerde,
Manasını hayatın en çok babalar söyler
İki dirhem bir çekirdek,
Kırıldı kırılacak.
İnceden sever,
Bir şiirin son mısrasını okuyor kız
İçinde biriken nehirlerin şahlanışıdır
Göğe yerden bakmaz şair
Leçeğinde bir dünya saklıyor anam
Leçek bir dünyadır belki
Bir savaşçı sığar mı dünyanın yüreğine
ellerini aç kabaran göğe
gemiler demir almadan yetiş
çıkar sevdiklerini içinden
yüreğine hapset
geri dönemeyeceğini bilsen de
vatanın uğrunda öl
Yağmurun yoğurduğu gecelere sığındım
Sarsılan yere kapaklandım
Hiçbir bahar özlemedim seni
Kaç kış yorgan yaptım hayalini
Her sabah su diye seni çaldım yüzüme
Deliresim var bu gece
Selam verdiğim bir sabah vakti
Henüz oyuna çıkmayan çocukların bağırtılarını duymadan daha
Koşmaya hazır bir bacak taşımıyorum
Tükenemeyen yollarını sonunu görür gibi
Sorgulanmadan geçecek bir günün mutluluğunu bilmek istiyorum
Güneşin kavruk çocuklarını tanıyorum ben
aklına geldikçe
içine bir şeyler düştüğü her dem
dertliyken de,
sevinçliyken de,
terk edildiğinde de,
birisi sana kucak açtığında da,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!