güneş her doğduğunda seni özlerim
sen her uyandığında silahsız kalırım
yitik bir dağ başını paylaşırım
seninle yeni umutlara giderim
sensiz olmak savaşsız kalmaksa
seni muskamda taşırım
Kendinden başkasına etme nasihat.
Elindekini verirken dilenciye, iki kere düşün.
Nazlanmayı ihmal etme, sevdiğine.
Dünyanın sonunu bil de öylece kibirlen düşmanına.
İzini bıraktığın topraklara serpme günahını.
Nedeni bilmeden tükürme yüzüne celladının.
Neresinden bakarsan bak
Zaman inanılmaz acılarla dolu
Poliyannacılık yapamayacak kadar incitici yaralar sarmış ovaları
Dağların zirveleri ulaşmak için değil
Bir kere sevmeye dur
Acılara köprü kurdun demektir
3.
Zamanın akrebi kustu kinini
Durur da gitmez ileri
Yar dediğinin duyulmaz sesi
İklim hep aynı, şafak zifiri
9.
Yalvar yakar dualarımın seccadesi
Yan yatmış hayallerimin kırıntıları
Yola revan umutlarımın engelleri
Yokuş aşağı sevdalarım
Var oluşun dayanılmaz hafifliğinde
Ayın altına serpilmiş nice fay hattını kırdık
Ressamlara malzeme olamamış nice tepede at koşturduk
Lakırdılarımıza meze olmamış nice şehirlerden kız kaçırdık
Akşamlar hiç yaşlanmadı ama dünya kaç âlemi gömdü ömrü hayatına
Kuru gecelerin yalnızlığını eskiten kısmetindir
Akşamın demi çökünce sofradan yayılan kokudur
Daralan dünyanın genişleyen bahçesidir
Işığı çekilmiş ruhunun bacasına vuran güneştir
Nehirleri kurumuş kalbine koşturan şelaledir
Hasta bir ruhun trajedisi
Hayta bir yüreğin oyuncağı
Acısı alınmış bir sevdanın çarpıntısı
Ağrıyan yanlarımın sebebi
Ağlayan kalemin komedyası
(Tuzlu) suyun yürekten yere sarkması
Ay bile saklıyor kendini
Aydınlatacak başka geceler aramakta
Hani desem,
Geliyorum yarim
Uçarcasına değilse de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!