Şimdi söyleyecek bir şeyler var,
Gülümseyen dudaklar,
Karamsar bakışlar üzerine.
Bir şarkı çınlatırken dağ başını,
Bir hasta can verirken,
sinsi bir bıçak darbesi gibidir yalnızlık,
en umulmaz anlarda çıkar karşına,
hüzünlenirsin dalda kalmış tek yaprağa...
yıldızsız bir gece gibidir yalnızlık,
ay ışığının tesellisi de yetmez artık,
siyah kederlerle sarmış yüzünü
yüreği bir çığlık kadar keskin ve acı
unutmuş gülmeyi çoktan gözleri
sinesinde gezinir eski bir sancı
ne yapsanız güldüremezsiniz yüzünü
Kendini rüzgâra teslim et küçük kız!
Sen daha incecik bir dalsın,
Direnme fırtınaya,
Hayatın daha başındasın, yıkılır kalırsın! ...
Bir yaprağı düşün,
Saatimi sana kurmuşum,
Her dakika yalnızlığın!
Akrep ve yelkovanla,
Uğraşıyor birileri,
Sana bir türlü,
Kavuşamıyorum…
uçun ey sabah kuşları
bir sabah ben de geleceğim yanınıza
tutacağım o ak pak kanatlarınızdan
görüyorum her sabah sizi,
nasıl özeniyorum halinize bir bilseniz
sakın ha üzülme!
bu hâlim senden yâdigar diye...
hayaller denizinde,
camdan bir yelkenli hediye etmiştin,
bir zamanlar...
seneler geçiyor soluk almaksızın
yaşlanıyor anılarım durmaksızın
ne vakit gün doğdu anlamamışken
günlerim batıyor sormaksızın
ellerimde kırık kahkahalar
Ben sana şiirler yazarım sen gidince,
Senden önce yazdıklarım gibi,
Bir ışıltılı gecede,
Yıldızlara emanet ederim hem de!
Sıkılınca başını göğe kaldır yeter....
Sayfalara geçer yaşadıklarım,
Sayfalara geçersin sen!
Seninle geçen her anım,
Yazılır sayfalara canım!
Belki bir gün, herkes büyür,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!