O yar sana küs dediler,
Döktüm çeşmim yaşı, sel gibi gider,
Görmek istemez bir daha seni,
Saçtım zülüfümü odlara yakın!
Ben o yare neylemişim?
Herkes bir defa âşık olur,
Ben bin defa…
Herkes bir defa terkedilir,
Ben bin defa…
Öyle zor ki ayrılmak,
Güneşli bir günü düşün şimdi!
Merhametini düşün sıcaklığın,
Seni sarmasını düşün aydınlığın,
Salınışını düşün meltemde,
O masum papatyaların
Parmaklarının ucundan kayıp gider mutluluk,
Narin bir çiçek gibi kırılgandır hayat!
Bakakalırsın ardından,
Yapraklarından süzülen çiğ tanelerinin...
Donar kalır gözbebeklerinde damlalar,
Perdeleri kapandı ömrümün sahnesinin,
Sessizlik sardı dört yanı,
Issız bir çöl şimdi bedenim,
Vahaların peşinde iz sürmekteyim!
Şen kahkahalar duyulmuyor artık,
Rakamlar var aklımda, bir sürü,
Seni ilk gördüğüm gün,
Sensiz geçirdiğim kara saatler,
Sesinden ayrı kaldığım dakikalar,
Ellerimi tuttuğun saniyeler...
Sevmek ne kolaydı eskiden,
Bir mahmur bakış,
Çapkın bir gülüş,
Samanlığı seyran eden gönüller…
Şimdi ise, doğan güneş yalancı!
Pembe bir ay doğar şimdi,
Masallar ülkesinde.
Yıldızlar da yalnız değil,
Ne de gökyüzü siyah!
Dalgalanır nice kahraman,
Mısralara gizlemek seni,
Tek çıkar yol bu şimdilik!
Seni tanımıyorum çünkü,
Neleri sevdiğini bilmiyorum,
Nelerin canını sıktığını,
Neye kızdığını...
Asil bir ışık yanar, mumun ucunda,
Eşyayı okşar ve her yana güzellik yayar,
Karanlığın içinde herkes sendeler önce,
Sonra bir yere tutunur,
Mumu görünce bir huzur belirir her surette!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!