Çiselerken tepeden dua ettiğim ele
Sanki bir nur iniyor kendi ahengi ile
Bu rahmeti gördüde nice bekleyen yürek
İçinden şükür çıktı doğru hakka giderek
Günlerin vefalı bir görüntüsü
Kalmadı sen buradan gideli güzel
Hayatın bir tadı kalmadı gibi
Sen veda edeli gideli güzel
Aklımdan çıkmazsa nasıl ederim
yağmur iğri iğri düşer toprağa
gönül başka neye ağlar bilmezsin
bir şafak vakti gönül uslanmaz
yarin yüreğinde ne var bilmezsin
her derdin bittiği yer yaralıdır
Bu mevsim kayboldu kalan ümidim
Bu mevsim yarama tuz basar rüzgar
Bu mevsim ılık bir güz yağmurunu
Sokak ortasında yüzüme atar
Toz tutmuş her zaman geçtiğim yollar
Bir gölge geziniyor üstümde
İnce bir rüzgar gibi düşüncelerimden
Satırlarımda bir güfte narin
O saf o temiz sabah melteminden
Soluğunu duyduğum bir yabancı geziniyor
Akşam kızıllığının büyüsündeki sokaklarda
Ağır ağır geçiyor trenler üstümüzden
Rayların söylediği şarkılarda güfte yok
Sisli bir akşam üstü o boğuk o hazin ses
Dağıldı kaldırımlarda kediler köpekler
Bu dünyanın gecesi gündüzünden ağırdı
-Umutsuz bu beton şehirde seni unutmam
ıtır kokuları duymuyorum atlar yok
yangınlar kavurmuş yüreğimi
bu eller diyarında yok hayat yok
Saatler veda zamanı derse
Umudun bittiği yer burasıdır
Artık hiçbir sözün anlamı yoksa
Sana düşen usul usul bir veda
Gönül yorgun ağırlığı geçmezse
Nedense rüzgârlar dallarda saklı
Dallarda çiçekler hasret bıraktı
Her gece her günde acı bıraktı
Yolların koynunda yalnızlık bahar
Umut gülemediğim bir başka bahar
Gelme sakın bıraktığın yerlere
Orada gazeller toprak oluyor
kinini akıtıp gittiğin yerde
Orada ağaçlar güller ağlıyor
silkindi yalnızlık attı kendini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!