Kızıl akşamüstü ağlıyor gene
Seni arıyordu seni Süveyda
Yalnızlığı ufuklardan yüzdürdü
Yalnızlığı kovalayan Süveyda
Mor salkımlar yollarında yaralı
Elime alınca gönül sazımı
Yar benden elmanın alını ister
Gelenden geçenden bir selamımı
Yar benden selamı kesmemi ister
Dağda öter kuşlar adını söyler
Yaşamak sessiz yaşamak soğuk
Bir kasırga sonrasıdır yaşamak
Ruhumu okşayan kuşun kanadı
Kalbe değen tatlı bir söz yaşamak
Seninle bıraktım sevmeyi
Orda kaldı yüreğim
Geriye dönüp baktığımda
Hiç hatırlamak istemediğim
Sevda yollarında bulandığım
O mutluluğun satırlarını yaşamak
Nedense rüzgârlar dallarda saklı
Dallarda çiçekler hasret bıraktı
Her gece her günde acı bıraktı
Yolların koynunda yalnızlık bahar
Umut gülemediğim bir başka bahar
Gelme sakın bıraktığın yerlere
Orada gazeller toprak oluyor
kinini akıtıp gittiğin yerde
Orada ağaçlar güller ağlıyor
silkindi yalnızlık attı kendini
Benim bu gece kayıplardan bir ses
Benim masumluğu unutamamış bir gün
Yürüyüp de gidemediğim yerlerde bir ün
Ve bir anı saklayamamış umarsızca
Gönül bağlarının seyrine daldım
Öttü şeyda bülbül gül yârelendi
Yüreğimi nazlı yarla doldurdum
Geçti sabâ yeli kul yarelendi
Âbın içtim yüreğime gam verdi
Hasret bağlarında dolandı gönlüm
Yaralı bir kuştu ağladı ömrüm
Ne bülbül ne gülde muhabbet gördüm
Bu gün zamandaki yolculuğumda
Serindir akarken gönül ırmağım
Sen oraları unuttun belki
Taşı toprağı aklına gelmez
Çekip de gideli yıllar da oldu
Ama gönül bunu kabullenemez
Yıllar geçti hatıramda sen kaldın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!