Satırlarda köhnemiş yalnızlıklar
Umut türküleri saran ellerimi
Sitem dağarcığı tutunduğum
Yılların derdini
Birkaç satırda okuduğum
Nevruz kokuları altında
Sıra sıra dağlar mesken mi tuttun
Rüzgârlara sorup yolun unuttun
Ben garip dilenciyi eş dost mu tutttun
Senin yolun garip senin yolun dar
Senin yolun kayıp gülleri arar
Seninle bıraktım sevmeyi
Orda kaldı yüreğim
Geriye dönüp baktığımda
Hiç hatırlamak istemediğim
Sevda yollarında bulandığım
O mutluluğun satırlarını yaşamak
Çektiğim acıdan yoruldum inan
Bir türlü azalmak istemiyordu
Geçtiği yerlerde izler bırakıp
Kovmakla içimden terk etmiyordu
Yürürüm yolların adını bilmem
Her şey geçer zaman alır götürür
Kederi de derdi de hepsi bitirir
Ne dostunu ne düşmanı küstürür
Her şey gider adın kalır sevdiğim
Yandım gülüm öldüm gülüm burada
Adıyaman gönlü yaman nerede
Ne ev kaldı ne can kaldı sırada
Bağladılar elim kolum ah Adıyaman
Bazıları rüzgar estiğinde
saçlarını savururken
Bakışlarına ram olmuş
şu asi yüreğim
duygularım perişan
kalbimi dindirecek
Satır satır iklimlerden yüzdürdüm
Sessiz kalan hasret çığlıklarımı
Gece yarıları hilali gördüm
Gömdüğüm yalnızlık korkularını
Dünyaya sarıldım beni sevmedi
Ağacı toprağı meyve vermedi
Aldığını aldı geri vermedi
Bir türlü düzene alışamadım
Gülleri kokladım dikeni değdi
Bir kere unutsam ah şu adını
Bir daha gönlüme almayacağım
Kapıma gelsen de inlesen bile
Seni affedip içeri almayacağım
Mahvettin ömrümü yerlere attın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!