Ne yakın ölüme, ne de uzak gibi,
Fermanı bekleyen mahkûm gibi.
Ne bir yol, ne bir çıkış,
Yaşayan bir ölü gibi...
Bırakın geleceği düşünmeyi.
Geleceği görebilme olasılığınız çok düşüktür aslında.
Gelecek için şuanınız dan vazgeçmeyin…
Yarınlarımızı düşünürken atladığınız bir şey var;
Yarın Çok Geç!
bir söz söylemek istedim
bir şiir yazmak
bir kitap okumak
cemal süreyyanın uçsuz bucaksız mısralarında kaybolmak istedim
Bir olta fırlatılmış yüreğimin derinine
derdin nedir balıkçı ?
Kasvetli bir havada bırakmış ağını.
Ne ararsın yabancı ?
Bende bilirim buhram dolu saatleri
geçmek bilmeyen hasret izlerini
özlemlerin içinde kimsesizliği
ama iyi olsun yeter ki,
Sonlar her zaman güzel bitmez.
Ama güzel bitirmek bizim elimizdedir...
Bir türlü eylül olmuyor diyen adama eylülde gelişini seveyim.
Mutluluğu karşındakinden bekleyenin sonu hep hüzündür.
Mutluluğu beklemek aptallıktır.
Ona doğru hareketlenmek yerine size gelmesini beklemek anlamsızdır.
Peki hangimiz istemeyiz mutlu olmayı?
Biz istemesine isteriz de kazanabilmek için ne yaparız?
Zaman, bizim elimizde olan ama bizim kontrolümüzde olmayan tek şeydir.
Hayatımızdaki en değerli şeydir belki de zaman...
Bizim biz olmamızı sağlayan,
Duygularımızı fark etmemizi ve yaşadığımızın farkına varıp, var olduğumuzu hissettiren en
önemli parçamız...
“Tüm kontrol sizde sanıyorsunuz ama değil. Her an milyonlarca olasılıktan birisi
Ufukta bir yalnızlık gördüm.
Ne tutkuyla ısıtan bir güneşi,
Ne de yeşil ile hayat bulmuş toprağı mevcut.
Şimdi bu limana sığınmalı mı ?
Yoksa gelecek yalnızlıklara mı bakmalı?
Yalnızlık kaçınılmaz değil mi oysa ?
Karanlığın içinde ve sessizliğin dibinde hapsolmuştu adam.
Çığ gibiydi çığlıkları ama derinden
Ama içeriden
Ama sessiz...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!