Çaresiz, edilgen bir boşlukta kalan
Soğuk rüzgârın hüzün dolu nefesini alıp ta
Yüreğe korkunun düştüğü tan vakti
Zamansız bir geleceğin özlemini yaşayanlar arasında
Sivrilip yükselmeden alçalan hayatların
Boşuna değil bu şehri
Habersizce terk edişim
Ayrılık denen zehri
Yüreğime zerk edişim
Yanarken aşkın nârına
Bir hüzzam bin hasret bir aksi seda
Yürekte sönmez bir kordu gidişin
Bir eyvah bin hüsran bir sessiz veda
Son nefes anıydı zordu gidişin
Bir abdal kıssası bir gönül demi
Kara bir tren feryat figan gidiyor
El sallamalarını yüklemiş sırtına
Sevgiden adım adım koparmış sarılmaları
Bu kaçışlar kaçış değil kalleşçe gidişler
Acı bir ses ile haykırıyor kara tren şehrin dışında
Aşkımdan armağan her satırı sana
Maziyi yeniden yaşatsın sana
Nasıl sevdiğimi anlatsın sana
Sana sitemim var her bir sözümde
Bu gece dokunsalar ağlayacağım
Geldiğim gibi gidiyorum sessizce hayatından
Suçlusu ne sen ne de bu yalan dünya
Her şeyin tek suçlusu benim
Son kez senden af diliyorum gözbebeklerimdeki gözyaşlarımla
Ve giderken kalbin bahar esintisi kadar sevgi ile dolsun
Gidiyorum ağlama anne
Yıldızlar kayınca anneler ağlarmış
Bir yıldız daha kaydı diye
Sıra bende gidiyorum anne
Üzgünüm tutamadım bu defa sözümü
Bir gün anlayacaksın neden sessizce gittiğimi
Senden vazgeçmek uğruna nasıl bir savaş verdiğimi
Mevsim kış olur hani bir yudum güneş bulamazsın
Sonsuz uçurumlardaki çiçeklere dokunamazsın
Ömrümün yıkıntılarında can çekişiyor umutlarım
Duydum ki gidiyormuşsun
Burada hayalin mi senden bana kalacak olan
Bil de sevin kahrolacağım ardından
Gizlice git bir daha yüzüme bakmadan
Pişman değilim koşmadığıma sana
Beni kahredip giderken düşüneydin
Burada ıssız bir odada bırakıp gittin
Hani sen benimle mutlu olamıyordun
Ne diye geldin git Allah seni ıslah etsin
Sana ne kadar yalvardım ne olur gitme diye
2012 de yazılıp hem dergi hem de internet ortamında yayınlalanan şiire bir "zil takarak" kendi adıyla yayınlayan arkadaş. "Ölüm" adlı şiiri silmezseniz bu sitenin yöneticisi ile görüşeceğim.