Bak ışıkları söndürdüm yine
Sadece bir mum yaktım
Ağladığımı kimse görmesin diye
Resmini çıkarıp dertleştim onunla delice
Seni ona şikâyet ettim ben
Yurtsuz göçebe hiç bir yere ait olmayan
Her yeri merak edip gezmek, görmek isteyen
Kendine gönül yarenleri
Gönül dostları arayan bir dervişi göçebeyim
Benim ruhum hiç kula kul olmayan
Aşka ölecek kadar bağlıyım
Sevda ya dirilecek kadar hasret
Öyle çok duygusalım ki
Dalganın sesine ağlayacak kadar
Ve bir o kadar da dinginim
Gönlümün baharı, güneş batacak
Akşam olmadan dön
Hemen gel gözlerim yollarda kalmasın
Hasretle bekleyen gönlüme dön
Günahsız aşkımın bedelini çekiyorum
Sevdan yüreğime o kadar yakıştı ki
Ve o kadar ak'sın ki bende
Tüm saflıklar beyazlarıma secde ediyor şimdilerde
Hoş geldin bana, gönlüme hoş geldin
Nasıl oldu anlamadım
Sana kızgın veya küskün değilim
Sana kırgınım
Onu da benim duygusallığıma ver gitsin
Bak benim güzel dostum
Ben sade bir adamım
Her nereye baksa gözlerim
Hep seni görüyor
Sensizlik çok zor be güzelim
Gönlümün gülüsün sen benim
Elimden ne gelirse işte benden
Bunca yıl herkesten kaçtın
En sonunda buldum sandın
Ansızın içini açtın
Yapma dedim yaptın gönül
Gözleri senden uzaktı
Bir sahtekâra kanmışım
Bir zalime aldanmışım
İstemesem de sevmişim
Gönül bu ferman dinler mi
Gençliğimi benden aldı
Dökülen her damla bir ömür gibi
Gidip de dönmeyen güne benziyor
Sen gittin gideli kaç mevsim geçti
Ağaran saçlarım kara benziyor
Gönül fırtınası katmış önüne
2012 de yazılıp hem dergi hem de internet ortamında yayınlalanan şiire bir "zil takarak" kendi adıyla yayınlayan arkadaş. "Ölüm" adlı şiiri silmezseniz bu sitenin yöneticisi ile görüşeceğim.