Akıp giden zamana göz kırpan
Yorgun pehlivanlar gibiyiz
Birbirine uzanamayan
Boşluktaki yıldızlar gibiyiz
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Daldığım geceler masa başları oldu
Düştüğüm yollar hayattan oldu
Söz verdiğim aşklar rüyada oldu
İçi boşalmış bir hayatım oldu
Gökyüzündeki rengi keşfettim
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim.
Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime.
Bir başka yerde olamazdın zaten.
Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın, orada kalmalıydın.
Seveceksem böyle sevmeliyim
Bir gece dilim tutulmalı ay gökteyken
Girdabına düşmeliyim yalnızlığın
İhanetin adını bilmemeliyim
Ya da uğramamalı yalanlar beynime
Yoksun şimdi benim yanımda
Hasretinle ne haldeyim biliyorsun aslında
Günahlar bizim peşimizde olsa da
Elimizde değil ki biliyor olsak da
Yok yere girdik günahlara
Bu akşam hep seni anlatıyorum
Yalnız ve soğuk kaldırımlara
Kalbime bıraktığın anıları çağırıyorum
Birer birer, dertli bağrıma bağıra bağıra
Bu akşam seninle işlediğimiz
Onu sevdim bir türlü
Acı çekiyorum bin bir türlü
Nice güzeller gördüm
Bu başka bir türlü
Gülünce gözlerinin içi gülüyor
Sudan çıkmış balık gibiyim
Çırpınıyorum, görmüyorlar
İçim kuytu derya deniz
Fırtınam var bilmiyorlar
Geçiyorken gençliğim
Hayat siyah beyaz film şeritlerinden mi ibaret
Geçişleri ile birlikte elbette bitmez
Olsa da olmasa da renkleri hayatın
Neden peşindesin ki farklılıkların
Bu çaba neden
Bu can sensiz nasıl yaşar
Mutluluğa nasıl koşar
Sana böylesine bağlıyken
Canım canından nasıl kopar
Sen duymamış ol o sözleri
2012 de yazılıp hem dergi hem de internet ortamında yayınlalanan şiire bir "zil takarak" kendi adıyla yayınlayan arkadaş. "Ölüm" adlı şiiri silmezseniz bu sitenin yöneticisi ile görüşeceğim.