Korku dağlarının yürekçisi
Ölüm denizlerinin kürekçisi
Öyle suskun oturuyor ki şişenin başında
İçtiğinin hem hırsızı, hem bekçisi
Onu kırmış olmalı birisi
Bırak akalım
Deli ırmaklar gibi
Sonsuza doğru
Bilinmez engin okyanuslara
Karışalım sessizce
Efkârıma bir sigara yaktım yine bu gece
Seni getirdim gözlerimin önüne
Bu sigarayı bırak demiştin bak
Hala içiyorum isyan edercesine
Nasıl bırakayım böylesi sensizlikte
Sana olan aşkım
Ancak kavuşunca huzura erecek
Şimdi anladım ki aşk için hasret gerek
Ellerimi tutmak istediğin gün
Tenim düşlediği sıcaklığı bulacak
İster kınayın beni
İster küçümseyin beni
Ne ile cezalandırıyorsanız beni
Yeter ki tutmakla yargılamayın
Bırakın da geçmişime ağlayayım
İlk kar gibi düştün gönül bahçeme
Çiçeğimi, gönlümü soğutup ta gittin
Ne günah işledim böyle yapacak
Gönlümü, bağrımı oyup ta gittin
Seviyordum seni delicesine
Gözü yaşlı sevdiceğim
Bırakma beni gurbette
Dertler burada yedi başlı
Bırakma beni gurbette
Ömür geçer bir yel gibi
Yine bir akşamüstü
Ne kadar özleyebildiysem özledim yine seni
Sen bu günüme sığmayan
Yarınıma sakladığımdın geceden
Sen öğrettin her gece çalmayı çok eskilerden
Bir ara konuştun sonra sustun
Sana aşkın anlamını sordum
Cevaplarında senin gibi kaçamak
Acıya kedere lazımdır alışmak
Bu defa susma konuş benimle
Yürekten birbirimizi çok sevdik
Kavuşuruz diye hep ümit ettik
Eller gülerken biz gülemedik
Bir araya gelip te sevinemedik
Senelerce kavuşmanın hayalini kurduk
2012 de yazılıp hem dergi hem de internet ortamında yayınlalanan şiire bir "zil takarak" kendi adıyla yayınlayan arkadaş. "Ölüm" adlı şiiri silmezseniz bu sitenin yöneticisi ile görüşeceğim.