Koşuyor saatler, dönüyor dünya
İnsanlar telaşlı, dünya telaşlı
Dinleyin anneler, duyun babalar
Bir çocuk ağlıyor gözleri yaşlı
Zaman bir tiyatro, açılmış perde
Bu canda neyin kaldı söyleyeyim
Bu canı sensiz nasıl güldüreyim
Akşam olur yatamaz sabaha kadar
Sabah olur unutamaz akşama kadar
Sevda desen sevda dır
Bir Diyarbakır var!
İçinde yoksullaştıran yolsuzluklar
Bu şehir içinde var eşitlikten uzak yasaklı hayatlar
Anlatmak istesem de anlayamazsınız ki
Belki de anlattıklarım anlamsız kalıyor aslında
Bir damla gözyaşımıdır sevda
Yüreğimde kopan fırtınalar ile
Gözlerimden düşen damla gibimidir
Yerde ayaklarımın altımıdır yeri
Ben hep hayal ettim sevgiyi gül gibi
Şu an hüzün dolu
Yalnızlık limanından
Demir almış dümeni kırık
Geminin rotasındayım
Hep birilerinin bir yakamoz pırıltısında
Akıp gider sevgiler, yüreğin erir
Işıldayan gözlerin buğulanır birgün
Kendine gelirsin, hayaller biter
Gerçekler ardından seslenir birgün
Şakıyan dillerin zamanla susar
Bir gün beni soracaksın
Sana öldü diyecekler
Nedenini sorduğunda
Sana seni gösterecekler
Nefret edecekler senden
Bir gün sende anlarsın
O korkunç buz gibi boşluk çöker yüreğine
Başkalarına yaptığın haksız suçlamaların
Artık senin üzerindedir
Anlarsın simsiyah gecelerde
Ve bir gün ansızın giderim
Çamuruna bulandığım sevdanın içinden
Yosun tutmuş bakışlarının ardı sıra
Ben yalnızlığıma yalınayak giderim
Gülüm
Sen kış aylarında açan bir çiçek gibi
Açmıştın gönlümde
Seni kalbimin en güzel köşesine
Yerleştirmiştim öylece
Bir de söz vermiştim sana aklım sıra
2012 de yazılıp hem dergi hem de internet ortamında yayınlalanan şiire bir "zil takarak" kendi adıyla yayınlayan arkadaş. "Ölüm" adlı şiiri silmezseniz bu sitenin yöneticisi ile görüşeceğim.