İğnelerle kuyu kazılır gün gün
Evlilik çeyizi düzeneş kadar
En bilinçli nakışlar dökülür kırlentlere
Yumaklarda iplikler tükeneş kadar
Gece mezarlıktan geçsem kaç kez
Her mermere bir öykü söylerim
Her mermerde bir yaşam yatar sessiz
Elleri toprak
Duaların egemen olduğu
-Babam, muharip gazi Mustafa Yardımcı’nın azız anısına-
Bir büyük hüzün çökmüştü
İstanbul’da evlere
Bir gemi güvertesinde arkadaşları
Hep işgali
Biz iç çekerken gurbette senin özleminle
Sen ılık nefesini doldur
Dereboğazı’ndan esen yelin
Çiğdem kokularını evlerine
Sen binlerce yılın artığı da olsan
Girince kapısından Pera Palas’ın
Yaşanır
Yudum yudum bir tarih
Kralların
Beylerin
Entrikaların diyarında
Ben kadında gözü severim
Elasından
Karasına
Yeşilinden
Mavisine
Her biri
Hey gidi memleketlim
Gel gör şimdi şu Zile’nin halini
Ne Gobul deliğinden su akar
Ne haznedar sokağında leblebi yapan var
Gör torunlar kata vermiş arsayı
Yazıları belirgin bir taş köşede
Veni
Vidi
Vici bilinir
Dört yanda koca surlar
"Zeval keldi, yurt bozuldu, kaç ve köç aldav ile, Gitti halklar, keldi yadlar başka al ve dil ile." Gaspıralı İsmail
Sibirya'ya
Sürgün treninde
Gözyaşlarını döke döke
Toprağından çalıp vagonlarla
Yeri kazıyorum yer altında
Ellerim kara
Yüzlerim kara
Bir gözlerim
Bir dişlerim ışır dünyaya
Yeri kazıyorum yer altında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!