Ana dilde aşkın yasak oldugu bir cocukluktan kalma yüreğim,
Yine de sen bana seni seviyorum de.
Ben kendi dilimı bılmenın ayıbını örterim gozlerimle
Hem aşkın ana dilde yaşanabilir bir dunya kavramına kaç yüz yıl kaldı ki?
İhanet kokuyor bakışların,
Bir başkasını öldurme denemeleri dokunuşlarında,
Seni seviyorumlarında, ağız dolusu ıslak kufurler var.
Kursağında ertelenmiş bir aşkın izleri duruyor,
Şimdi soyle bana;
Adam;
Gel diyebildi yalnızca,
Yalnız gelemem dedi, kadın.
Adam;
Katla bütün acılarını,
Doldur bir bavula gel dedi.
Bırak bu gece yağmur klişe yağsın,
cesetlerimize.
Yeteri kadar suç ve gunah yüklü belleklerimiz,
Bileklerimiz intihara hazır olmalı, her gece.
Yapraklar kırılır,kurur ve dökülür,
bir şelaleyi besleyen kaynak kıvamında,
Alt yapısı bozuk bir şehrin kanalizasyonu kıvamında gözlerim,
Ne zaman gozlerıne bakmaya yeltensem
Su 'sızı'verıyordu kalbımın kırık, catlak borularından.
Sen..
Öyle gidecek kadın değildin,
Henüz kücücük bir çocuk.
Hoş geldin sevgili..
Beni bana hoş getirdiğin için sana çok teşekkur ederım,
Başı boş,kalbini dolu sanan bir yar('a) dan alıp yaralarımı sardiğin için..
*Ölümcül bir kanser tümoruydu yanlızlığım,
Bir gün oda fark edecektir mutlaka;
Elinin elimde terleyişi ile,
Teninin bir başka tende terleyişinin farkını..!
Giderken ardından ağlamayacağım,
Belki suretin kalır belleğimde..
Belki bileklerimde tırnak izlerin.
Severek ayrılmayalım;
Çarp dudaklarının tersıyle dudaklarıma ve git gidebildiğin kadar uzaklara.
Seni bulmak için düşmeyeceğim yollara,
Nasılda yanıltmış beni bakışlarıyla;
"Ela" diye gördüğüm gözler,
"El'e'ymiş" meğer..
Bütün yalnızlıklarimi tuzağa düşürdün,
Trende sıkıştırılmış biletsiz bir yolcuyum
Küçümser gözlerle bakma oyle
Çaresizdim.
Bir sakıncası yoksa eğer?
Benimle görüşür müsün?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!