Rezil bir uçak kirleterek gelir bulutları
Kimine kurşun kimine bomba atar
Kusar içindeki pisliği
Ama bir direnç var karşısında
Vatan ve namusunu müdafaa
Bedenin mi ıslak geldi kör avluya
Git gel kaç sabah ettin bir voltada
Akşam etmez öyle kolay kolay
Döküldükçe katran katran bir avuç gözyaşında
Toprak mı alır yoksa kara mektup mu yaralar
Sokaklarda köhne bir unimog
Her köşede eli kanlı çakallar
Açık hava seremonisinde şaşaalı bir morg
Yer,gök,sema akıyor
Kızdıkça bir rüzgar sallıyor
Sana değil bu yangınım
Ben bahara yanmışım
Elverişsiz bir özlem mi yıkar sanırsın beni
Ben ki her türkünün sonuna
Bir mısra iliştiririm
Beni öyle yormaz terkedişler
Sen geldin ; deniz geldi Ankara’ya
Şimşek şimşek çakan bulutlar
Yerini bıraktı yemyeşil bir bahara
Geceleri döven bu başıboş karanlıklar
Bu benim hercai yılgınlığım
Ağarttı tepeden tırnağa hoyrat geçen yıllarımı
En ümitsiz anlarımda çıkıp gelsen
Hiç olmazsa bir merhaba desen
Beni böyle iklimsiz şehirlerde
Bir başıma koyup gitmesen
Sen hep mi baharsın
Kalbim kapalı gişeye oynuyor günlerdir
Bitmek bilmez matinesinde ömrümün sahneleri
Çamurlu planların köprülü geçişleri
Kader sanki ömrümün kirli nehirleri
Gösteri zamanıdır kalbim
Bağrı yanık sevdanın
Seni yüreğimde büyüttüm
Kalbimin acılarında,
Hırçın bir kardeş gibi.
Şiirlerle sarmaladım
Bir yudum umutla arındım
Seni aydınlığa sakladım
Şimdi Gelsen Diyorum
Vakit bir hayli geç oldu
Soluksuz ve sessiz bir sır dolaşıyor metruk caddeleri
Gece en siyahıyla düşüyor evlere
Eskimiş kaset başa sarıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!