Bir gece tuttular yakamdan
Alnımdan vurdular
Ölmedim
Dişlerimi ağzımdan tükürdüm
Ama yine düşmedim
Düşlerime paha biçtiler
Sen denizsin küçüğüm
Okyanuslar büyütürsün maviliğinde
Bulut bulut akarsın
Bahar akşamlarını ıslatırsın
Eski türkülerde oynaşan roman çocuğum
Orada bir kuyu vardı
Sahipsiz terkedilmiş
Üstü örtülmemiş
Afacan eğlencesi
Islıklar kovalayan
Bir derin kuyu
Ben bu boğuk cümlelerle
Ne şiire ulaştırırım sözcüklerimi
Ne de seni bir satır başına ortak ederim
Ben bu içimdeki gayretsiz cümlelerle
Anca içimi sana dökerim
Mahzen-i Esrar
Sallanır rıhtımda kalan son gemi
Bir yolcusu vardır elbet
ya da bir hüzün bekletir
ağır,soluksuz,mavi...
Ömrümüzün en verimli çağları
Hep gece yarıları
Günlerimiz çelimsiz ve kısa
Bir dolu mısra
Bir ömür çalar karaya
Gayretimiz uzun ve ümitsiz
Sahi ne kolaymış bulutları böyle ıslatmak
Sabahın koynundan güneşi yakalamak
Ellerim cepte her köşede bir dosta rastlamak
Bu akşam ölmüşüm
Üzerime soğuk rüzgarlar atmışlar
Kapatmışlar gövdemi
Üstüme boğulmuşum
Ne akan yıldızların altındaki
Üç defadır kapımı çalar Azrail
İçeri buyururum soluklanır gider
Bekleyeni varmış
Yahu ! Benim işim senden daha acele
Senden önce varmalıyım ahirete
Tanyerinde vermeliyim son nefesimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!