Sana bakınca mı görüyorum karanlığı ?
Ellerini tutunca mı üşüyorum ?
Hayır Bella
Bu böyle olmamalı
Hadi çık rüyamdan
Ben bir kere düştüm yoluna
Karanlıktım,sisliydim
Çok akşamdı ışıksızdım
Üstelik bahardan yeni çıkmışım
Kapalı havalara alışıksızdım
Ben bu sabahları hiç sevmedim anne
Düşecek üstüme
Dağıtacak baharlarımı
Hep o sırdaş dostlukların bıraktığı sıcaklığı
Alnımdan süzülen helal teri
Daha soğutmadan
Kalbimi bir kırlangıç bildim
Kanatlandım deniz aşırı
Bir sabahın koynunda durdum
Selamladım güneşi ovaları
Günün mahmurluğuna kapıldım
Bahar kokulu tomurcukların
Ne sevdalardan geçtim ben
Eğlendim,güldüm,ağladım,sevdim
Nice hasretler çektim
Gecenin yorgun saatlerinde kuytulara sığındım
Akşam çöker bulutlar ıslanır
Dişimde sarısıyla kalıplaşmış
Zifir cigaram
Gözlerim hep tavanda
Alnıma vurur yıldızlar
Günler böyle geçer gider
Bir daha konuşamayacağımı bildiğim sana
Her gün biraz biraz susuyorum
Dilimin ucunda dikenli kelimeler yuvarlıyorum
Parçalıyorum sana dair söylenecek ne varsa
Susuşlarım büyüyor
Boğazda balık tuttum
Denize ihanet edemedim geri verdim özgürlüğünü
Günlerce aç susuz bir yerlere düştüm
Aldım umutlarımı ateşe tuttum
Harbiye açık hava tiyatrosunda
Bu benim öksüz tarafım
Bir yanım seher
Bir yanım mavzer
Silahsız,namlusuz
Delikanlı bir yürekle
Tuzaklar ortasındayım
kirletilmiş dünyalar sıra sıra çıkar şimdi
kaderin cilvesinde çocuklar büyür
elleri yarım yamalak ekmek kavgasındadır
bir can gördü mü sarmaya dursun
netameli varoş sokağından yükselir,
her gece bir yosmanın laf dalaşları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!