Nasıl olmuş da bir tufan kopmuş
Almış götürmüş
Sürükleyerek ardınca
Bir köşede mahzun
Ve etik olmayan
Derin rüyalarda bırakarak
Boyandım gök mavisine
Saçlarını okşadım
Biraz daha gezdirdim
Ellerimde ucu bucağı olmayan
Sessiz kıyıları
Ağladım
Tanrım
Eğer beni tekrardan yaratırsan
Güneş olmak isterim
Ya da gökte yıldız
Hiç olmadı
Bir şairin kalemi olayım
Yine bir kahkahanın içinde seni buluyorum
Yine bir kör kuytuda hasretine düşüyorum
En güzel hayalimin bereketinde sen beliriyorsun
Bu gece benden adam olmaz
Aslına düşmüşken yaşamın medetinden
Bahar dallarında yeşil süzmeleri
Gökyüzünde yankısız bir mavi
Sıcak saatlerin esrarlı buğusu
Kimlere değdi güneşin vahşi aydınlığı ?
Ellerimde zifir kokusu
Yalnız bir adamın karanlık korkusu
Kapımı çaldılar sabah saat beşte
Tak tak tak
Ellerim bir kadının göğsünde
Belimde yarıdan çıkmış yeşil bir don
Aman Allah
Bu vaziyet akıl almaz
Üzülme çocuk !
Kara toprak seni alır göğsünde saklar
Seni bu dağlar,taşlar
Netameli insanlardan alır
Bağrına yaslar
Düşürme yüzünü çocuk !
Çok zaman oldu beline sarılamayalı
Ellerinin uzattığı kasisli yollardan
Sana çıkamayalı
Çok zaman oldu bir tebessümü
Tüm maiyetinde zehredemeyeli
Alnımın çatısına
Nasıl da saçlarını toplamış
İki yakayı bir parçaya kavuşturmuş
Şarkılar söylerdik süzülen söğüt ağacının gölgesinde
Her köşede izlerimiz gözlerimiz düşerdi göğe
Kim boğar elleriyle geçmesini istemediğimiz
Gök mavisi yeşil dallı sulak saatlerimizi
Ne kaldı geride sessizliğimiz kadar şimdi acı bir ihtiras
Dalgalar kıyılarıma vursa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!