gece emanetini almak üzere
hüzün çalığı duygular sarmalarken yüreğimi,
bir gün daha düşüyor karanlığın koynuna
adını sen koyduğum bir sitare
yıldızların en güzeli
eşlik ediyor geceme
Bir eylül’ü severim
bir de aylardan nisanı
ahh o nisan var ya!
sanki çeyiz sandığı
bir bir çıkar nakışlar
nasıl da süsler doğayı
Her akşam bu vakitler
Gözlerim seni arar
Sensiz geçmiyor zaman
Tükenmiyor şu yollar
Hasretin zehir gibi
Meger ne sorunmuş tesettür, türban
Nedir bu endişe ne bu feveran
Son giyeceğin şey, dikişsiz urban
Mezardan kalkarsın anadan üryan...
Fukara gönülde sevgi barınmaz
Gönlünü sevgiye açmalı insan
Dost edinmek için ışık aranmaz
Işığı kalbinden saçmalı insan
Adam gibi sevmek şiar olmalı
Yardım ediyorsan az can yakmalı
Yığından bir avuç versen ne olur
İnsan çevresine iyi bakmalı
Fakir fukarayı görsen ne olur
Denir ki zenginlik Allah vergisi
Adı orhandı,
biz garip derdik ona
urfanın bir köyünden düşmüş gurbete
ucuzundan bir boyacı sandığı
umut olmuş garibe
Gülistan bozulmuş tarumar olmuş
Yaban otlarını biterken gördüm
Nağmeler tükenmiş kargalar dolmuş
Bülbülün yerine öterken gördüm
insanlıktan yana nasıp almamış
Yaradan dağıtmış ömür sermayesini,
kimine çok kimine az, vermiş hissesini.
hesabını kitabını düzgün tutmalı insan
vermeden şu dünyadaki son nefesini.
iyi ya da kötü bahtında ne varsa tattın,
Dertlerim depreşti düzenden yana
Haksızlık diz boyu mertlik bozuldu
Yazsam kitap olur zulümden yana
Bu koca dünyada düzen bozuldu
Yoksulun umudu tükenir oldu
Şiirlerinizi okurken resimli şiirlerinde mehmetaliyi okumak isterken bir anda karşıma can dostum yıllarça tiiçari olarak birlikte çaliştiğim arkadaşım ve ona yazılmiş bir şiir(kuşanal) güzel yazılmiş bir şiir çok üzgünüm