Maşuğuna bakamazsın, yakar seni güzelliği,
Bir sedefte inci gibi bakar sana şu firkatte
Bu imiş ya şu dünya, bu imiş ya tüm özelliği
Sen aslında vasıl oldun sadakate bu firkatte
Bak nereye vuslatın var? Sadakat ne? İlahi as...
Arife bakar gözün, yolu bulur ikizin
Bundandır tüm ihtimam; böyledir işi biz'in
Bir menfure görürsen sen O'na küfredersin
Bilmedin mi nasıl dövdü sahibi orada dizin?
Kahreden bir baban ve ağabeyin olsun mu ya?
Yürek, taşlaşmışsa eğer bu, taşların suçu değil!
Hınzır, aklanmışsa eğer bu, kaşların suçu değil!
Bir gün gelir mazi olur yaşanmamış günler bile
Hata dolu hayatlar da... bu, başların suçu değil!..
Dağlarım hayalleri, olurum karton adam
Dağılır rüya bile oluşur mahmur çift göz
Soruldu Türk'e;birliğe...Konuştu Tonton Adam
Bu idi ölüm içim bir randevu veya söz
Andımız, ahtımız, bahtımız güzel
Biz Türk'üz vefada sathımız güzel
Çarkların dövdüğü işkence ruhu!
Şu Türk'ü adalet eyler müptezel!
Toprağım kanlı, askeri namlı
Gökteki eşhas, yurduma zamlı
Fakrını bilmem, zengine güldü
Yurdumun bağı, hepsiz de tamlı
Nakit bir güç ise vakit onun sahibi
Yapmak etmek güç ise nakit lazım akide
Nakden tahsil güzeldir; mutlu olur talibi
Artık her şey baya zor! Tân eylendi vakide
Velayetti şu dünyada sığındığımız o dağlar...
Dirayetti sükûn eden insan için rivayetti
Dağlar! Yüce Dağlar! Sarıldığımız o dağlar!
Sirayette bir hüzmenin ışığıydı; sikayetti...
Senin adın cihan gibi
Namın sığmaz şu yerlere
Geldin, gittin bir an gibi
Şifa oldun tüm erlere
Derindeki bir yanığı şifa için dolandırdın
Ve gördün ki şu dünyada dost dediğin yalan belki
Belki tacın belki tahtın acı kesmez ya bandırdın
Bandırdın bir şifa kürü sana şifa salan belki
Yandı tenin acı vardı; belli dünya pek yalandı!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!