HODBİN
Varlık içerisinde yokluktan da zebunun,
Gün gelir diklenemez; önüne başı düşer! ..
Günaha faydası yok, katı-sıvı sabunun,
Gülmek isterken bile gözünden yaşı düşer!
Bilmez misin vefasız, kaldıramam firkati,
Ey beni benden çalan, Hak affetmez sirkati!
Bana ben gerek senle, sen bensiz yapar mısın?
Muhtaç iken biz bize, zorlukta sapar mısın?
Yalnız yüküm ağır çekmişim cefa
Yaşasam da öyle sürmedim sefa
Dostum diyenlerden görmedim vefa
Kırılmışım canlar içim yanıyor
Canım dedim demek severek sıktım
“Kostantiniyye feth olunacaktır.”
Yüce Peygamber buyurmuştu önce,
“Kutlu Asker muzaffer olacaktır…”
Kuşatmalar arttı, günler dönünce.
İsmiyle müsemma Fatih komutan,
Asırlar öncesinden Konstantiniyye şehri,
Fatihini beklerken geriden geldi haber!
Nice şehit sunuldu onlardı kentin mehri,
Müjdeledi o fethi en sonuncu peygamber!
Sahabe denese de muvaffak olamadı,
Bülbüller ah-u zar eder
Tüm güller al olmak ister
Kamil olanlar ar eder
Hainler el olmak ister
Kiminin sesi gür çıkar
Kâinât çok da büyüktü,
O’nu görmemek bir yüktü,
Gün geldi rehavet çöktü,
Baktım göremedim, gezdim...
Gençtim, güçlüydüm yürüdüm,
Akleden yüreğimdir kalp, ölçüp verir karar,
Bilir hangisi yarar, tekler görünce zarar.
Nazargâh-ı ilâhî, içine sığar âlem,
Açıklamaya kalksam, yazamaz ki bu kalem.
Enginlikte zirvedir, muhabbet kaynar içim,
Sevmeden sevilmeden, herkes gibi bir hiçim!
Saf ve duru duygular, cûşa gelerek taşar,
Şerde, el-ayak titrer, fesada aklım şaşar!
Karakteri bozuk kesret,
Nadirattan hası gördüm.
Müstakime kaldık hasret,
Temiz kalpte pası gördüm.
Duman tüter baca gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!