Nedametten sonra denilirse ah
Peşi sıra gelir elbette ki vah
İş işten geçince faydasız eyvah
---İnsanlar bilse ki hevesler anlık
---Derde çare olmaz en son pişmanlık
Firkatten yanan yürek hamı geçip pişince,
Mevsim bahar değilse bir yaz-kış fark eder mi?
Yâr yolunu gözlerken iki göz de şişince,
Yaş silen mendildeki bir nakış fark eder mi?
Sonsuz arzu ve heves derinden yürek delen,
Kelimât Rabb’e ait, ne bir noksan ne zait,
Bekleniyordu zira, haber verdi Bahira.
Kulak veren hitaba nâs içinde en sait,
Dağ dayanmaz Kitap’a, Nebi’ye teslim Hira.
Taşıyanlar onurla, kalp ve sûreten bâhir,
Kıyamet kopuyordu geçilmezdi boğazdan,
Şüheda kaynıyordu; yer-gök, kara-denizler.
Allah Allah sesiydi; çıkan, her bir ağızdan;
Ruhu uçan canlarda, nurlanmıştı benizler! ..
Kulakları dikmiş keyif çatar zâlim,
Ketum kesilmiş, lal olmuş; bakar âlim,
Çaresizim, sigortam attı atacak;
Cesedimi gezdiriyorum, yok hâlim! ..
Ebucehil, Nemrut, Firavun ve Karun,
Rengârenk bir dünyada yaşıyoruz,
Yer mavi, gök mavi, ırmak yemyeşil,
Her renkte müstesna güzellikler var;
Ak-kara, mor, al’ı demesem olmaz...
Nimetler içinde hep yüzüyoruz,
Artık dünyaya farklı bakıyorum,
Bana dar geliyor bunca mekânlar,
Daldıkça ufuklara akıyorum;
Neler yapmazdım, verilse imkanlar..
Tüm geçmişim bir basamaktır belki,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!