Kitab’a küs insanlar
Sabah namazlarında uyumak iyi
İyi de
Ulu orta konuşmak ne iş?
Ekim 1997, Aksaray
Şiirlerimin içine sakladım seni
Orada bul kendini
Kimsecikler bilmiyor nasıl olsa
Gökte ağlayan bulut
Havadaki güneş
Uğuldayan rüzgar…
Acıdan bir teni giydim üstüme
Bu kentin mecnunu kıskanır beni
Doğmadan ruhuma aşk alameti
Bütün şafaklarda bekledim seni
Sensizliği görmüş bir divaneyken
Dünyanın yükünü gam etmemeli
Sandım ki, dizelerin dili tutulur sensiz
Dudaklarından dökülen sesler yankılanır kalbimde
Ey beni kendine bulaştıran aşk
Kurduğun tuzakların uzağında mısın ki
Bir bakış kadar bana yakın olduğunu unutursun çoğu kez
Bir an
Al bu mavi göğüm senin olsun
Yeter ki yanımda kal
İkimize yeter mi bir tek yürek, ateşbaz
Benim payıma düşeni de
N’olursun sen al
Arkamda bıraktığım yıllarım
Küsüyor bana
Hayata tutunurken en zayıf halkasından
Pişmanlıklarım geliyor dilime
Kendi kendimi sorgulamaktan
Utanıyorum!
senden ve benden artakalan bir hüzne maya çalmaya geldim
/sen/neredesin
bu ayrılık, bu iç çekiş kimden miras kaldı yüreciğime
ayrılıklarını yüksek sesle söyleyen insanlardan mısın/sen/
ansızın çekip gitmelerini sorsam utanırım kendimden
sen çıkınca hayatımdan karmakarışık duygularım kaldı geriye
Uzaktan bakınca görürsün diye
Yıldızlara astım yalnızlığımı
Belki bana doğru yürürsün diye
Yollarına döktüm gönül sızımı
Bu yaşımda beni anlarsın diye
Bana ayrılıktan bahset bu akşam
Göz yaşlarım
Tütün gibi sızıyor ciğerime
Sevdiğime ayrılığı söyledim
Ölümle tanışınca ürkmesin diye
Kalbimin en titrek telinden tutup
Gözümde gözünü unut efendim
Gönlümün içinde aşkı avutup
Sözümde sözünü unut efendim.
Bir şehla bakışa bin ömür verdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!