Ne işin var şimdi burada
Davetsiz gelmen hangi hayra alamet
Ruhuma azap veren gözlerin yüreğimde saltanat sürüyor
Yıllar öncesinin zaman ayarlı acılarını
Gölge gibi taşımak yanı başında
Sana hangi kariyeri müjdeliyor bayan
Benim acılarımı anlaman için
Mekke’ye dönmelisin yüzünü
Ve Kudüs girmeli rüyalarına
O zaman yüreğin üzülmeyi öğrenir belki
Mülteci çocuklara
Savaş görmüş çocuklar ölürken sahillerde
Bir mülteci bakışı yolla bayım
Bakalım hangi alışkanlıklarımızı sorgulatacak bize
Acıya direnenler ağıtların baş kahramanı şimdi
Suriye’de... Irak’da... Filistin’de...
İnsanları özlemle bekleyen
Ne zaman Girne’den denize baksam
Martılar uçuşur şakaklarımda
En tenha yanımla yalnızlaşınca
Bu ada kıskanır gülüşlerini
Sen ki gözlerini bahtıma vurdun
Değil ben
Kaç âşık doğdu ki bu gün yüzüne
Kaçı tekrar döndü asıl özüne
Beni esir eden tek bir sözüne
Verdiğim servete “tuh” de çürüsün!
Halimden anlayan çıkarsa bir gün
gönlüne değince o aşkın mührü
alnın açık olsun
ve yüzünü çevir kıbleye
önce bismillah de içinden
sonra bırak yüreğini kendi haline
Kalbimden çıktığın zaman ölmüştün
Bulutlar hep ağıt yağdırdı sana
Ağlanacak halin vardı gülmüştün
Çırpındıkça battın ah anlasana
Terk edip gidişin mağrur ve asi
I
Hele bak hele
Yüreğimdeki fotoğrafı görmek için iyi bak
Sabrı anlatan hecelerini de yanında getir
Kendin de gel
Bir ömür satın bana
Çingene çocukları
Çingene çocukları
Atın beni yabana
Bir ıstırap bestesi
Bir çocuk sahilden baktı denize...
Elinde ufacık çakıl taşları,
Sanki hülyaları aktı denize,
Ufka saplanmıştı çatık kaşları.
Çocuk, taşlarını denize vurdu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!