[Yüz ifadesi]
Asık suratlı bir bakışın hemen sonrasında gülümsemek
yüzün gerilen kaslarına ansızın inen
bir yıldırım refleksi gibidir
ama herkes için değil
Hangi aşk bulur seni
Ve hangi aşka karşılık gelirsin sen
Şimdi tut yüreğini
Sıkıca tut
Kaybolursa gözlerin bu ışık deryasında
Asla göremem seni
Nelerimi götürdün yanında bu gün
Kim bağladı gözlerimi gözünle
Her türkü kalbime dokunur benim
Lafı dolandırıp durma istersen
Eteklerini sürüye sürüye
Omzunun üstünden uzun uzun bakarak
Gördüğüm bütün balkan şehirleri
Sanki dünyanın en büyük yangınlarını sinesinde söndürmüşlerdi
İlk cemaatini bekleyen bir caminin ruh hali gibi
Her gece ıssız kaldırımlarına saklanan hüzün ve sevinç
Bir göçmen kuş sabrıyla
Ufukta uçururdu yorgun bakışlarımı
Her şeyi olanların, neden hiç bir şeyi yok.
Hiçbir şeyi olmayanların ne çok şeyi var!
Mayıs 2020/Lefkoşa, Kıbrıs
Aşkla henüz tanışmamış bir yüreğin acemiliği varken üstünde
Bilesin ki gözlerin her zaman şımartmaz beni
Ne endamın, ne de kokun esir eder ruhumu
Yol yordam bilmeden uçsuz bucaksız bu patikayı birlikte yürürken
Yüzü koynu aşkın kuyusuna düşmeye ramak kala
Kalkardım yine el yordamıyla ve kimseye aldırmadan
I.
Damağımda acı bir kahvenin buruk bir tadı.
Dilimde cızırtılı bir plaktan yükselen
Sıradan bir şarkının nakaratları
Dilimle damağımın arasına saklarken hatıranı
Sanki tuvale çizilmiş bir gökyüzü resminde
Sanırsın ki bir gençlik sarhoşluğu bu
Bir aşk tutulması
Bir göz kayması
Neden
Geçici heveslerine sonsuzluk boyasını sürmek istersin
Ansızın kayıp giden yıldızlara bakarak
Gezmeyi özlesem
Bir tavus kuşu hayalime gelir ansızın
Ve seyyahların
Gezginliklerine dair menkıbeler
Düşer zihnime
Bilmem ki ne düşünür
-süveyda’ya-
I
Babası
Sen benim yaşama sevincimsin derdi kızına
Saçlarını koklarken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!